Saygıdeğer okuyucular, Isparta Belediyesi ve Sayın Başkanı Başdeğirmen tarafından bir süre önce halkımızın kullanımına sokulan çok sayıda dev tesislerden birisi de Andık Deresi Bezirgân Şelalesi Tarihi Mesire Alanıdır. Ve hatırlarsınız; Tarihi Andık Deresi Bezirgân Şelalesi ile ilgili geçmişte birkaç yazı yazmıştım.                                                                                                           

Söz konusu tesisin tarihi bir dokusundan bahsetmiştim. Yazılarım gün içinde gazete sayfalarından diğer haberlerin gelmesiyle “son32” günlük ekranından kaymakta. Tarihi, belgesel yazımla ilgili konuları merak eden, gününde yazılarımı okuma fırsatı bulamamış saygıdeğer okuyucularımız bir defa daha yazımı okuma isteklerini şifahi olarak istekte bulundular, sağ olsunlar. Andık deresi mesire alanı tarihi dokusu ve yenileşen haliyle ilgili bir özet yazımı sunuyorum.

Saygıyla: B. AYGÜN

Andık Deresi Bezirgân Şelalesi tarihi anılarla doludur. Bu bölgede çok sayıda yaşanmış tarihi olaylardan birisi de şudur:

Tarihi devirlerden bu yana bu bayırlar insanlara şifa kaynağı dış satım ürünü Geven otu bitkisi yetişmektedir. 1923’e kadar birçok alanda -sağlık- eczacılıkta kullanılırdı. Mide hastalığı çekenler için şifa kaynağı olan Geven otu bitkisi Andık deresinin iki yakasında Osmanlı Isparta’ sında Müslüman, Rum, Acem (Ermeni) bay, bayan gençlerce, hoşsohbet havası içinde toplanırdı. Müslüman ve Gayrımüslim tüccarlara satılırdı.

Uzun yıllar, Osmanlı döneminde Ispartalı gençlerimizin kazanç kapısı olmuştur. Mevsiminse Isparta’ mızın Dere Mahallesi bayırlıklarında, Tavas Çeşmesi (Orta Asya’ dan gelen Yörük Türkmenlerin yerleşim alanı) Düldül Ayağı, Kanlıkoz tepesi, Çamlıca bağları, Gökçay bahçeleri, Bezirgân Pınarı, Hüseyinbaş Değirmen bölgesi (Başdeğirmenlerin bölgesi) Yokuşbaşı gibi bölgesinde geven otu toplanırdı. Rum ve Acem tüccarlarına satılırdı.

Her yıl olduğu gibi: 1913’ ün güzünde çok sayıda Isparta Müslim’i, Rum’u, Acemi Geven otu toplamak için şimdiki yeni açılan Dere Mahallesi Andık Deresi Bezirgân bölgesine gelirler. Çok sayıda farklı cemaatten gençler birbirlerine karşı ilgi de duyarlardı.

Geven otu toplayan iki genç birbirlerine karşı ilgi duyarlar.  Zaman zaman Bezirgân pınarı çevresinde toplanarak hoşça vakit geçirirlerdi. Her üç cemaatten gençler barış içinde yemek yiyip, Bezirgân şifalı suyundan kana kana içilmesi gelenektir.

Ancak farklı cemaatten olan gençler arasında bir istenmeyen olay olur. İki ayrı cemaatten gençlerden birisi:  Dere Mahallesi Pekmezoğulları Rum Cemaati ailelerinden Anastasios kızı Sophia Hanım (Permatzoglou) ile aynı (Dere) mahallenin Müslüman cemaatinden Bazerganoğlu sülalesinden Berber Mehmed’ in oğlu Mustafa’dır.

Ancak ailelerin gönülleri olduğu halde Isparta Rum Ortodoks Metropoliti Yerasimos Çentelidis ile Isparta Kadısı adına yardımcısı Hasan Şükrü Efendi her iki gencin evlenmelerine izin vermezler.

Burdur'da TOKİ Hak Sahipleri İsyanda Burdur'da TOKİ Hak Sahipleri İsyanda

Âşık gençler el ele tutuşup bugünkü Andık Deresi Kanlıkoz tepesine çıkarlar.  Kanlıkoz tepesinden uçuruma atlayıp yaşamlarına son verirler.                                                                      

Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen atalarından dinlediği söz konusu bu acıklı tarihi olayı unutmamış olmalı ki: Orijinal tarihi çağlayanı dokunmadan birkaç metre ileride bulunan yani İki birbirini seven gencin yaşamlarına son verdikleri Kanlıkoz tepesinde yeni bir iki gözlü su çıkışlı çağlayan oluşturur.

Yani 1913’lerde bu tepeden atlayıp yaşamlarına son veren iki gencimizin anısına Kanlıkoz tepesinin o gündür bu gündür tepesinde olan bu olaydan üzülüp ağladığı var sayılarak iki ağlayan gözden yeni çağlayan aşağıya akmakta. Akan sular gözyaşı olup Ispartalıların tarihi anıya olan üzüntülerini dile getirmekte.

O gündür bu gündür Dere mahalleliler bu tepenin adını Kanlıkoz tepesi adını verirler. Kaynak: Yazarları Osmanlı Rum torunu yazar (Selanik) Stavros P. Kaplanoğlu- araştırmacı Öğretmen yazar Bayram Aygün’ün ortak ı: “Tarihin İçinden Gelen Isparta” kitaptan alınmıştır. 2023