Bu köşeden sürekli yazmaya çalışıyorum. Yazdığım konuları ise güncel tutmaya özen gösteriyorum. Isparta’nın geleceğine yön vermeye çalışıyoruz.

      Geçtiğimiz hafta ‘Ispartanın gecek 50 yılı’ başlıklı yazımı gerek gazetede gerekse Haber 32 internet sitesinde okuyan birçok hemşehrimiz beni arayarak tebrik etti. Arayanlardan bir tanesi Ankara’daki işadamı, hemşehrimiz sayın Ahmet Şahlan’dı. Kendisi ile uzun yıllardır tanışırız. Yazılarımı sürekli okuyan ve bizlere her konuda destek olan değerli bir insandır.

        Ankara’ya gittiğimde mutlaka ziyaret ettiğim, görüş alışverişinde bulunduğum sayın Şahlan’ın şahsıma gösterdiği teveccüh ve desteğe birkez daha teşekkür ediyorum.

        ISVAK yönetiminde yıllardır görev alan, Isartaya olan ilgisi ve sevgisi hiçsir zaman eksilmeyen, Isparta Organize Sanayi Bölgesine yaptığı yatırım ile Isparta milliyetçiliğini gösteren, Isparta’nın sorunları ile sürekli ilgilenen, çözüm önerileri getiren Ahmet Şahlan abimizi bir çoğumuz yakınen tanır.

        Isparta’nın 50 yıl sonrasınının hayalini çizdiğim ve fotoğrafladığım köşe yazıma gösterdiği olumlu tepki nedeniyle sayın Şahlan’a teşekkür etme fırsatı buldum. Şahlan’ın gösterdiği duyarlılıığı isterdimki Isparta’nın sahibiyiz diyen, yerel yöneticilerimiz, siyasilerim ve diğer bürokratlarımızda göstersin.

        Isparta dışına çıktığımız zaman gerek hemşehrilerimiz gerekse Ispartalı olmayanlar bize memleketinizde ‘ne var ne yok’ diye sorduklarında, ‘Her şey güllük gülistanlık, birşey yok, bildiğiniz’ gibi şeklinde cevap veriyoruz. Gerçektende Isparta’da yaprak kıpırdamıyor, yatırım yok, istihdam yok, gelişim yok.

Peki ‘ne var’ diye sorarsanız. ‘dedikodu, fitne, fesatlık, siyaset var’ şeklinde özetleyebiliriz.

        Düşünebiliyormusunuz; seçimlere henüz 8 ay gibi uzun bir süre olmasına rağmen şimdiden AK Partinin, Milliyetçi Hareket partisinin, Cumhuriyet Halk Partisinin ve diğer siyasi partilerin muhtemel Milletvekili aday adaylarını gündeme getiriyor, tartışışıyor ve anketler ile kamuoyunu meşkul ediyoruz.

Hiç kimse Isparta’nın geleceğini düşünmüyor, tartışmıyor ve gündeme getirmiyor.

        Birkaç olumlu gelişme oluyor o gelişmelerin önünede taş koyanlar çıkıyor. Örneğin Isparta’ya yaılacak olan bölge hastanesi ve 5 yıldızlı otelin Belediye meclisinden geçen imar tatilatları bile Antalya Mimarlar Odası tarafından yargıya taşınıyor. Peki Antalya mimarlar odası neden böyle bir girişime alet oluyor dersiniz?

        Bütün bunlar küçük menfaat çatışmalarının ötesine gitmiyor. Bu işin arkasında kimler var, neden var herkes çok iyi biliyor. Bu oyunu kim oynuyor biliyoruz, Bu oyunu kimler bozuyor, onuda biliyoruz.

Hiç kimse Ispartanın geleceğine oynamıyor, günü kurtarma, şahsi çıkarlar peşinde koşuyoruz.

Saygılarımla...