1999-2004 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Yusuf Ziya Günaydın’ın kayınbiraderi Mehmet Ateşgül de ‘danışman’ olarak görev yapmıştı. Günaydın tekrar belediye başkanlığına seçildiği 29 Mart’tan bu yana ‘kayınbiraderinin’ tekrar belediyeye gelip gelmemesi tartışılıyordu. Daha önce bu köşeden, ‘gelsin mi’, ‘gelmesin mi’ tartışmasını eleştirmiştim.

     Çünkü, bence önemli olan, Mehmet Ateşgül ile ilgili 2004 seçimlerinden önce ve sonra yapılan propagandanın temizlenmesi olmalıydı. Ateşgül için her türlü suçlamada bulunuldu. Ancak, kendisinin bugüne kadar yargılandığı bir tane dava yok. Dolayısıyla aldığı bir tane ceza yok. Aradan 5 yıllık Hasan Balaman dönemi geçti. Daha önce Isparta halkı Ateşgül’ü eleştirirken, Balaman döneminde, İstanbul’dan getirilen, binlerce TL’lik maaşlar alan onlarca ‘Ateşgül’ ile karşılaştı.

     Kaldı ki, Sayın Ateşgül’ün aldığı (eski parayla) 1,5 milyar maaş Ispartalının diline sakız olmuştu. Ateşgül karşı karşıya kaldığı onlarca suçlamalardan sonra çocuklarının bile yüzüne bakamaz hale geldi. Sayın Ateşgül’ün herkesten rüşvet aldığı falan konuşuldu ama o seçimlerden sonra emekli maaşı ile hayatını devam ettirdi. Kendisine yapılan suçlamalardan bunaldı ve bu şehri terk etti. 6 senedir de Isparta’ya uğramadı. 5 sene boyunca rüşvet alan, küpünü dolduran bir insanın emekli maaşına ihtiyacı olur mu?

     Ateşgül’ün ‘gelsin’ veya ‘gelmesin’ çerçevesine sıkıştırılması ona yapılacak en büyük kötülük olurdu. Ateşgül ilk önce onure edilmeliydi. Edildi de. Dün, Balaman’ın danışmanlarının neler çevirdiklerini Isparta halkı öğrendikçe, Ateşgül’ün gelmesinin kimseye bir zararının olmayacağını da anladı.

     Isparta Belediyesi’nde aksayan yönler ortaya çıktı. İnsanlar muhatap bulma sorunu yaşamaya başladı. Aradan 1,5 sene geçti ve bu sorunları çözecek bir isme ihtiyaç olduğu da belirginleşti. İşte böyle bir ortamda Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, kendi ekibinden ve ailesinden olan Ateşgül’ü tekrar belediyeye getirdi.

     Şu anda, “gelmeyecek demişti”, “seçimlerde söz vermişti” gibi mahalle dedikodusu hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Mehmet Ateşgül’ün tekrar belediyeye gelmesi sorunlara bir çare olabilir. Bunu zaman gösterecek. Şimdiden, sadece kulaktan dolma bilgilerle, elde hiçbir veri olmadan, tamamen dedikoduya dayalı söylentilerle Ateşgül’ün gelmesini eleştirmek en hafif ifadesiyle vicdansızlık olur. Ancak, aradan zaman geçer, Ateşgül’ün faydası olmadığına kanaat getirir, elimizde de belge olursa elbette o zaman da çıkar, “Ateşgül’ün görevine son verilmeli” deriz. Son olarak şunu da söyleyelim; Ateşgül’ü herkes sevecek, gelmesini destekleyecek diye bir şey yok. Böyle bir beklenti içine girilmesi de sonunda hayal kırıklığı getirir. Şimdi herkes sakin olmalı ve olacakları izlemelidir.