En son yazdığım “CHP’nin durumu MHP’ye bağlı” başlıklı köşe yazımda görüşlerimizi ifade ederken, MHP’den aday adayı olan Türkmenistan Eski Büyükelçisi Dr. Hüseyin Avni Bıçaklı’nın şahsında ithal adaylara karşı olduğumuzu ifade etmiştik. Kritik bir çizgide bulunan MHP’den örnek vererek Ispartalıların ithal adaylardan artık bıktığını dile getirmiştik.

     Bu yazımızdan sonra çok sayıda olumlu ve olumsuz tepkiler aldım. Ancak, olumlu tepkilerin çok fazla olduğunu görünce doğru bir noktaya dikkat çektiğimizi anladık.

     İktidar partisi AKP’nin hem 2004 belediye seçimleri, hem il başkanlığı seçimleri hem de 2007 genel seçimlerinde Isparta siyasetine kazandırdığı ‘ithal aday’ olgusunun bu seçimlerde artık aşılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun aşılabilmesi için en büyük görev parti mensuplarına düşüyor. Hangi partide olursa olsun, yöneticiler, delegeler ve üyeler ithal adaylara geçit vermemeli.

     AKP, CHP ve MHP’de, farklı yollardan yapılan taban ve teşkilat yoklamalarında ithal adaylar ön sıralarda çıkarsa genel merkezlere söyleyecek çok fazla sözümüz olamaz. Parti tabanının görüşünü dikkate alacak olan genel merkezler, “Neden ithal aday gösterdiniz?” diye sorduğumuzda, “taban böyle istedi” diyecektir.

     İlk önce Ispartalılara seslenmek istiyorum;

     12 Haziran 2011 seçimlerinde demokratik tepkilerinizi ortaya koyun ve hangi parti ithal aday gösterirse ona oy vermeyin. Bizler artık önümüze koyulan her yemeği yemeyeceğimizi, sevmediğimiz yemeği bir kenara itip, mönüden başka bir tercih yapacağımızı Ankara’ya göstermeliyiz. Eğer böyle yapmazsak, Isparta’ya seçimden seçime gelenleri seçersek, bundan sonra söyleyecek bir sözümüz olmaz.

     Buradan siyasi partilere de sesleniyorum;

     Hangi parti ithal aday gösterirse, boşu boşuna paralar harcayıp da seçim çalışmaları falan yapmasın. Çünkü, bu seçimlerde biz Ispartalılar olarak avazımız çıktığı kadar, “kral çıplak” diye bağıracağız.