MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli geçen hafta ilimize geldi, bir takım ziyaretlerde bulundu ve gitti. Sayın Bahçeli’nin programını değerlendirmeyeceğim. Bu ziyaretin, özellikle Isparta merkez ile ilgili kısmını halk kendisi zaten yorumlayacaktır.

     Burada önemli olan, Sayın Bahçeli’nin ziyaretinden sonra ne olacağıdır. Asıl konumuza geçmeden önce, Sayın Bahçeli’nin Sayın Erkan Mumcu ile ilgili yorumuna birkaç kelam etmek istiyorum. Sayın Bahçeli’ye, Mumcu’nun MHP’ye katılıp-katılmayacağını soran gazeteci ben olduğum için bu konudan bir satır bahsetmek de hakkımız diye düşünüyorum.

     Sayın Bahçeli, Mumcu ile ilgili, “Sayın Mumcu’nun adı DP kongresinde de anılmakta. Kendisinin 28 Ocak’ta partimize katılması söz konusu değildir” dedi. Bu cevabı verdikten sonra Sayın Bahçeli’ye eski Bakan Sayın Murat Başesgioğlu’nun katılıp katılmayacağı da soruldu, o soruya cevap vermedi, yorum yapmadı.

     Gazeteci ağabeyimiz Sayın Şakir Aksöz bu konudaki köşe yazısında, “Yerel siyaset ayrıdır, Ankara siyaseti ayrı. Devlet Bahçeli aslında mesajı çok net verdi. Ama mesajı tersinden anlamak isteyenler öyle anlıyor. Ankara’nın siyasetine yerelde bizim aklımız ermez, gelişmelere müdahale etmeye de gücümüz yetmez” diye yazmış. Aslında Şakir bey mütevazilik yapmış. Çünkü Şakir beyin aklı Ankara’daki siyasete bizden daha iyi yeter. Benim aklım ise Sayın Bahçeli’nin konuşmasında vermek istediği mesajlara daha çok yeter.

     Sayın Bahçeli, Mumcu konusunda, 28 Ocak’ta partimize katılması söz konusu değildir” diyorsa, Başesgioğlu konusunda da “yorum yapmıyorsa”; Sayın Mumcu MHP’ye gelmeyecektir, Başesgioğlu ise gelecektir. Sayın Bahçeli’yi tanıyan herkes bilir ki, “28 Ocak’ta partimize katılması söz konusu değildir” cümlesi asla “daha sonra katılabilir” manasına gelmez.

     Bu konuyu daha fazla uzatmaya gerek yok. Şakir bey, “mesajı tersinden anlamak isteyenler öyle anlıyor” diyor ya, aynen bu şekilde kendisi de mesajı böyle anlamak istiyor çünkü Sayın Mumcu’nun gideceği bir yer kalmadı.

KALEM VE BESTELCİ’NİN DURUMU

     Bana göre, Sayın Bahçeli’nin Isparta programından sonra konuşulacak ve merak edilecek bir tek konu vardır o da; Günaydın’ın partiden ihraçlarını istediği MHP’li Belediye Meclis Üyeleri Uğur Bestelci ile Seyfettin Kalem’in durumudur.

     Bu konu ile ilgili görüşlerimizi ifade etmeden önce şunu belirtelim; Sayın Bestelci ve Sayın Kalem’in, Isparta Belediyesi’nin işadamlarına verdiği yemeğe ilk önce davet edilip daha sonra davetlerinin iptal edilmesi çok büyük ayıp olmuştur. Kaldı ki, yemeğe davet edilenler Genel Başkanı karşılamaya bile gelmezlerken bu insanlar gelmişlerdir.

     Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Günaydın; partisinin hem Antalya’daki kampında hem de Isparta’daki istişare toplantısında 2 meclis üyesinin partiden ihraç edilmelerini istedi.

     Peki ama neden?

     1-  Uğur Bestelci ve Seyfettin Kalem’in, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’a karşı muhalif tavırlar içerisinde olduğu biliniyor.

     2-  Özellikle Ticaret Kültür Merkezi konusunda, Sayın Bestelci’nin Başkan Yardımcılığı döneminde 3. zeyilnameye karşı çıktığı kulislerde çok konuşuldu.

     3-  Daha bir çok ufak çaplı sebepler olabilir ancak konunun can damarını bu 2 sebebinin oluşturduğunu biliyoruz.

     Başkan Günaydın özellikle bu sebeplerden dolayı Sayın Bestelci ve Sayın Kalem’in partiden ihracını istiyor? Neye rağmen mi?

     BİR: Uğur Bestelci’nin 29 Mart seçimlerinde aday olarak “illaki Günaydın” olsun demesine,

     İKİ: Sayın Günaydın’ın, “meclis listesinde Seyfettin Kalem 1. sırada olsun” demesine,

     ÜÇ: Sayın Kalem’in AKP içinden, Sayın Bestelci’nin de muhalefet olarak 5 yıl boyunca Hasan Balaman’a karşı amansız bir mücadele vererek, Günaydın’a başkanlığı altın tepside sunmasına,

     DÖRT: Sayın Kalem’in yıllarca mahkeme mahkeme sürünerek dik durmasından dolayı yapılan muhalefetle başkan seçilmesine rağmen.

     Sayın Günaydın’ın, Kalem ve Bestelci ile tartışmasında haklı olduğu taraflar yok mudur? Elbette vardır, ancak bu sorunları çözmenin yolu;

     MHP’de Merkez İlçe yöneticiliğinden tutun da, Başkan Yardımcılığına kadar her kademede görev yapmış bir insanı partiden atmak değildir.

     Bunun yolu; kuruculuğunu yaptığı partinin Belediye Başkanı yanlış yaptığı için 5 sene sürünmüş, onun dik durması sayesinde bazı artılar elde edilmiş, kendisine teklif edilen her makamı elinin tersiyle iterek, kendi elleriyle kurduğu partiyi bırakıp MHP’ye gelmiş bir insanı partiden atmak değildir.

     Bu konuda en önemli mesajım MHP İl Başkanı Sayın İsa Yalçın’adır.

     Sakın ama sakın bu konuda taraf olmayın. Sayın Günaydın Belediye Başkanı ise diğerleri de meclis üyesi. Sayın Günaydın’ın aday yapılmasını isteyenler Sayın Bestelci ve Kalem’dir. Sayın Kalem ve Bestelci’nin meclis üyesi olmasını isteyen de Sayın Günaydın’dır.

     MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, kendisine en ağır muhalefeti yapan insanları kendi makamında ağırlayıp partiye davet ederken, meclisten adam atmak da neyin nesidir.

     Karar ne Günaydın’ın, ne meclis üyelerinin ne de Merkez İlçe Başkanının. Kararı İl Başkanı İsa Yalçın verecek.