Geçtiğimiz günlerde Taksim Gezi Parkının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak proje’ye tepki gösteren bazı vatandaşlarımız eylemlerinin içine sızan provokatörler nedeniyle işin mecrasının değiştiğini hep birlikte gördük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gezi parkı alanın yeniden İstanbul’a yakışır şekilde yeniden düzenlenmesine bir grup çevreci vatandaşların oradaki ağaçların kesilmesine ilişkin tepkilerini ortaya koymalarını son derece normal bir durum.

İnsanların tepkilerini göstermesini demokrasi için vazgeçilmez bir hak olarak görürüm. İnsanlar olaylara karşı duyarsız olmamaları gerekir. Gezi Parkındaki ağaçlar için Taksim meydanına gelen 200-300 kişi orada tepkileri ortaya koydular. Ben bunu son derece masum bir tepki olarak görüyorum.

Fakat bu olayın üzerine o gruplara destek verir gibi görünüpte orada bir kaos ortamı çıkarmak isteyen marjinal görüşlü kişilerin kaldırım taşlarını söküp polise atması, yollara barikat kurması, yakıp yıkmaya çalışmasını kabul edilemez bir durumdur. Böyle bir demokratik tepki olmaz.

Aslında tüm bu olayların kaynağı, oraya gelen tepkilerini dile getirmek isteyen kişilere polisin sert tavrı işi mecrasından çıkardı. Ağaç kesilmesin diye orada tepki gösteren insanlara polisin sert bir tavır göstermesi işi tepki boyutundan çıkarıp kaos ortamına doğru sürükledi. Oraya gelen insanlara orantısız güç kullanılması, oraya daha fazla marjinal grupların gelmesine neden olduğunu gördük. Zaten ülkemizde bir kesim olay çıksa da katılsak modundayken, bu işi tetiklemenin ne manası var. Gelmişler tepkilerini göstersin bağırsın çağırsın gitsinler. Bu olayların büyümesinde Polis’in tavrının son derece yanlış olduğunu gördük.

Sonradan büyüyen olaylarda bu eylemlere destek verenlerin temel amaçlarının ne olduğunu bende anlamış değilim. Ağaç mı istiyorlar? Yol mu istiyorlar? Ne isterler, ne için oradalar, orada olanlar bır kısmı bile oraya neden geldiklerin bilincinde değil.

Bazı siyasi partilerin bu işlerden medet umma arzusu ise demokrasi ve hukuk içinde kabul edilebilecek bir durum değil. Acaba buradan bize bir şey çıkar mı? Çıkmaz kardeşim boşuna uğraşmayın buradan size bir şey çıkmaz. Bir şey çıkaracaksanız bunu sandıktan çıkaracaksın kaos’dan değil!

Kalın Sağlıcakla.