Tanzimattan zamanımıza  bu topraklarda  varolan toplumun inancı, yaşamı, hukuku üzerinde  çetin bir mücadele yapılıyor. Bu millet, İslam toplumu olarak büyük Müslüman ümmetin bir parçası olarak mı kalsın; yoksa modern Hristiyan batının bir parçası olmak için Batılılaşarak, sekülerleşerek o dünyaya mı dahil olsun?
 
         Bu mücadele iki yüz yıla yakındır devam ediyor. Mücadelenin bir tarafınca yapılan anayasalar, yasalar, uygulamalar, dayatmalar, zulümler, baskılar, darbeler, oyunlar, kandırmacalar hep bu toplumu İslam toplumundan ayırıp, batılı toplumların bir benzeri, taklitçisi haline getirilmeye çalışılıyor. Tanzimat dönemi, ittihat ve terakki dönemi, halk partisi dönemleri, darbe ve vesayet dönemlerinin önemli aktörlerine bakıldığında hep bu mücadelenin mimarları olduğunu görürsünüz. Bu dönemlerin önemli aktörlerinin birçoğu Avrupa’nın, şimdilerde Amerika’nın desteğiyle hep bu amacı gerçekleştirmeye çalışmıştır.
 
        Anadolu insanın kardeşçe, Müslüman ümmetin bir parçası olarak bin yıllık geleneğinden kopmadan,  Müslümanca yaşaması için direnenler ise bu iki yüz yıllık dönemde sürekli zulüm, baskı görmüş; fakat yılmadan mücadelelerine devam etmiş ve etmektedirler.
 
             İki yüzyıllık bu tarihi mücadelede tarihi günlere yaklaşıyoruz. Bu ülke, bu millet seçimlerden sonra inşallah yerli, kendi kültürüne dayanan, inançlarını referans alan, kardeşliğini yansıtan anayasasını yapacak ve buna uygun yeni yasal düzenlemelerini hayata geçirecektir. Anadolu’da yaşayan bu günün insanları tarihi köklerine, değerlerine, inançlarına bağlı kalarak; birlikte yaşama sözleşmelerini yaparak, gelecek nesillere en büyük mirasını bırakırken, iki yüzyıldır süren kuşatılmışlığı da kırıp atacaktır, inşaallah.
 
          Diğer konular teferruat,  işin bam teli burası… Büyük kaosun-kuşatmanın bitmesi için Anadolu insanının atacağı en önemli adım büyük Türkiye yolunda emin adımlarla, bindiği bu büyük gemiyi, beğenmediği tayfalara takılmaksızın, hedefine ulaştıracak kararlılığı göstermesidir.
 
          Son günlerde gazetelerden takip ediyoruz; Amerikan, İngiliz basını bu gemiyi durdurmak için Nato’yu göreve davet etmekte.
        Başörtüsüne özgürlük kararı sonrası “411 el kaosa kalktı” diye başlık atan basın kartelleri, çarşaflılara parti rozeti takıp seçimler bittikten sonra meydanlarda çarşafları yırtanların şimdilerde dini bayramlarda “bir maaş ikramiye vereceğim” diyerek oy satın almayı çalışanları ve Amerikancı-batıcı tüm kesimler tek bir ses olup, aynı safta aynı amaç için mücadele etmekteler.  Onlar bu toplumu İslam ümmetinden koparıp,  yasasıyla, kanunuyla, inancıyla, yaşamıyla batılılaştırmaya çalışmanın inancı, amacı içerisindeler.  Müslüman toplumun değerlerinden neşet etmiş yeni bir anayasa yapılacak olması onlar için tarihin sonudur.
 
          Anadolu da yaşayan insanlar, İslam ümmetinin bir parçası olarak, hiçbir kandırmacaya, göz boyamaya, unutkanlığa, günübirlik vaat ve söylemlere aldırış etmeksizin, gerçek hedefi ıskalamadan yeni bir anayasa yapmayı taahhüt eden, yeni Türkiye özlemindeki Ak parti gemisini, hedefe ulaştırmada üzerine düşen önemli görevi yerine getirerek, iki yüz yıllık bir mücadelenin sonunda tekrar zamana dönüş yapmanın tarihini yazacaktır, inşaallah.