Aradan geçen 10 yıllık süre içerisinde Isparta’nın tepesinde bu birlikteliği sağlayacak, dengeleri gözetecek bir oluşum ne yazık ki olmamıştır. Ispartanın nabzını tutmaya ve doğruları yazmaya  söz verdik. Durmak yok, yola devam.
Geçtiğimiz hafta Gülpark Turizm, Kültür ve Ticaret merkezi fizibilite ve Bütüncül Envanteri çalışmalarına katılmak üzere Ispartaya gelen 23. dönem AK parti Isparta Millevtekili Sayın H.Kemal Kurt çalıştayda yaptığı konuşmada çok önemli bir tespitte bulunmuş. Aslında herkesin bildiği ama birtürlü dile getirmediği bu tespiti ben zaten sürekli dile getiriyor, bu konuda çalışmalar yapıyorum.
Sayın vekilin bu acı tespitinden bazı satır başlarını yeniden gündeme getirerek kamuoyu oluşturmaya çalışacağım.
Ispartada sivil toplum yapılanmalarının çalışmadığını, yada çalışamadığını dile getiren sayın vekile kısmen katılıyorum. Aslında vekilin dediği gibi sivil toplum kuruluşları çalışmıyor değil, çalışıyor ama sesini yeterince duyuramadığı gibi kamuoyu oluşmasında ve projelerin hayata geçirilmesi noktasında yeterli olmadığını düşünüyorum.
Isparta’da söz sahibi olan STK ve diğer kurumları şöyle bir sıralayalım.
Siyasiler, yerel yönetimler, Üniversite, Devleti temsilen Valilik, dernekler ve iş dünyası. Yani toplamda 100 kişiyi geçmeyen bir birliktelik. Burada bu kişileri bir masa etrafında toplayabilmek, birliktelik oluşturabilmek, ortak akıl platformunda söz sahibi olmak, AR-Ge ve Proje ofisi oluşturmak, kent konseyi fikrini hayata geçirmek. Bu saydıklarımın gerçekleşmesinde, bu grupları biraraya getirme noktasında görevi kimin üstleneceği kocaman bir soru işareti.
1990’lı yıllarda bu görevi işadamı Şevket Demirel üstlenmişti. Ispartaya yapılacak her türlü yatırım, hizmet ve projeleri konuşmak, tartışmak ve sonuçlandırmak için İşadamı Demirel, ilin önde gelen isimlerini Vali, Belediye Başkanı, Rektör, STK Başkanları ve işadamlarını biraraya toplardı.
Bu toplantılar sonucunda bugün Ispartanın çehresini değiştiren Üniversite kurulmuş ve büyümüştür. Bu toplantılar sayesinde Havalimanı, Organize sanayi bölgesi ve Dereboğazı yolu faaliyete geçmiştir. Yine bu toplantılar sayesinde Eğitim, sağlık kuruluşları yapılmıştır. bu toplantılarda Davraz kayak merkezi fikri hayat bulmuştur. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. O dönemin Valisi, Belediye başkanı hala hayatta onlara sorabilir ve o günkü akıl toplantılarında nelerin konuşulduğunu, nelerin yapıldığını her halükarda öğrenebiliriz!...
Buradan şu sonuca varmaya çalışıyorum. O dönem kapanmıştır. Süleyman Demirel aktif siyaseti bırakmış ve devletin en üst tepesindeki görevini tamamlayarak köşesine çekilmiştir. Keza işadamı Şevket Demirel’de ilerleyen yaşı ve sağlık durumunu dikkate alarak Isparta ile olan ilişkilerini büyük ölçüde azaltmıştır. 
Aradan geçen 10 yıllık süre içerisinde Ispartanın tepesinde bu birlikteliği sağlayacak, dengeleri gözetecek bir oluşum ne yazıkki olmamıştır.
Son 10 yılda Vali, belediye Başkanı, rektör, Milletvekilleri ve STK’ların bir masa etrafında toplandığını ben hiç hatırlamıyorum. Hele hele bugünlerde bırakın bir masa etrafında toplanmayı, taraflar neredeyse birbirini vuracak, öldürecek kadar kin ve nefret dolu yaşıyorlar. Bu zıtlaşmalar, inatlaşmalar ve farklı siyasi görüşler sonucunda Isparta hem zaman kaybediyor, hem de siyasi tansiyon bir türlü düşmüyor.
Sayın vekil Kurt’un  teşvikte, ITSO’nun rapor hazırlamadığı, Esnafın Toki ile münasebetinin kesildiğini ifade etmesi acı ama gerçek bir tesbit.
Bana göre bunun gerekçeside biraz önce sıraladığım nedenlerden kaynaklanıyor. Hem ITSO, hem de Esnaf oadalırın siyasilerle olan iletişimsizliği, siyasilerin ilgisizliği ve yeterli koordinasyonun sağlanmamasından kaynaklanıyor. Yani sizin anlayacağınız bu eksikliklerin olmasında elbette ITSO’nunda, Esnaf Odalarınında kendilerine göre haklı gerekçeleri vardır.
Sayın vekil H.Kemal Kurt’un tespitleri doğru ama şimdi buradan kendisine bir soru yöneltmek istiyorum. 
Sayın vekil 4 yıl boyunca iktidar partisinin milletvekili olarak bu tespitlerini bertaraf etmek için acaba girişimde bulundun mu? Bulunduysan karşına ne gibi engeller çıktı? Ve son olarak size göre bu sorunların çözümü nedir?
Gündemdeki önemli konuları yorumlamaya devam edeceğim. Yarın SDÜ Rektörü İbicioğlu’nun ödülünü ve istanbul izlenimlerimi sizlerle ayrıntılı olarak paylaşacağım, bir gün sonra ise Vali Memduh Oğuz’un basın kulübündeki açıklamalarını kaleme alacağım.
Ispartanın nabzını tutmaya ve doğruları yazmaya  söz verdik. Durmak yok, yola devam.  Saygılarımla...