Ons altın hafta sonunda 3.430 dolar seviyesine kadar yükselirken, merkez bankalarının rezerv tercihlerinde kritik bir değişim yaşandı. 29 yıl aradan sonra ilk kez altının payı, ABD tahvillerini geride bıraktı.

Altında Güçlü Yükseliş

Nisan ayından bu yana dalgalı bir seyir izleyen altın, son günlerde ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimine yönelik mesajları, Washington yönetiminin ticaret kararları ve artan jeopolitik gerginliklerle birlikte yukarı yönlü ivme kazandı.

Epstein Skandalı Nedir?
Epstein Skandalı Nedir?
İçeriği Görüntüle

Özellikle ABD’nin Hindistan’a uyguladığı yüzde 50’lik gümrük vergisi, küresel ekonomideki ayrışmayı derinleştirerek altını güvenli liman olarak öne çıkardı.

Rezervlerde Tarihi Dönüm Noktası

Uluslararası rezervlerdeki dağılım da dikkat çekiyor. Bugün itibarıyla merkez bankalarının rezervlerinin yüzde 25’i altın, yüzde 20’si ise ABD tahvillerinden oluşuyor. Bu gelişme, 1996’dan bu yana ilk kez altının tahvilleri geride bırakmasıyla tarihe geçti.

Dev Bankalardan Rekor Tahminleri

Altın fiyatlarındaki bu tarihi gelişme, küresel yatırım devlerini de harekete geçirdi.

Morgan Stanley, 2025’in son çeyreği için altın tahminini 3.800 dolara çıkardı.

Goldman Sachs, baz senaryoda 2025 sonunda 3.700 dolar, 2026 ortasında ise 4.000 dolar beklentisini paylaştı. İyimser senaryoya göre fiyatlar 4.500 dolara kadar yükselebilir.

Bank of America ise 2026’nın ilk yarısında altının 4.000 doların üzerine çıkarak yeni rekorlar kıracağını öngörüyor.

Yatırımcıya Uyarı

Analistler, ABD tahvil getirilerindeki düşüşün ve stagflasyon endişelerinin altına destek verdiğini, ancak 3.430 dolar seviyesinin üzerinde kalıcı bir kırılma olmadan yeni pozisyon alımlarında temkinli olunması gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: tgrthaber.com