1 yaşında katı gıdaya geçen çocuğunun alerjik reaksiyon göstermesi üzerine,hastalığa besinlerdeki ilaç kalıntılarının neden olduğunu öğrenen anne terasında organik sebze yetiştirmeye başlar.Verimi artırmak için yaptığı araştırmalarda karşısına hep kimyasal gübre firmaları çıkar.Bir tavsiyeyle Amerika Kaliforniya ‘da üretilen 50 kırmızı solucanı getirtir.Solucan dışkısından elde ettiği gübreyle ürettiği sebzeleri yiyen kızı Derin Su iyileşir.Hasta çocuğunu iyileştirmek için taşıdığı anne kaygısıyla girdiği arayıştan, Manisa’da kurduğu 4 bin 500 metrekarelik tesisle Türkiye’de Kırmızı solucan gübresinin ilk üreticisi olarak ‘’Solucanlar Kraliçesi’’ ünvanı kazanan Burçin Karababa’nın solucan gübresi ile ilgili öyküsünü içeren gazete haberini tesis duvarına asarak ziyaretçilerine okutan ve solucan gübresi ile tarım yapılan alanlardan elde edilen ürünlerin kalitesi ve veriminin arttığı gibi aynı zamanda organik ürün sınıfına girmesinin diğer bir avantaj olduğunu belirten üretici çiftçi İbrahim İpekçi yaptığı solucan gübresi üretimi ile ilgili deneyim ve bilgilerini şu sözlerle ifade etti:
‘’Ürettiğimiz gübrenin çok faydasını gördük.Sağlığa çok faydalı olduğunu gördük.Meyvelerin çok sağlıklı olduğunu gördük.Dikilen meyvenin sağlıklı olduğunu gördük.Ektiğimiz arpaların,buğdayların % 100 getirisini gördük.Tamamıyla doğal olduğunu gördük.1 sene denememle geçti.Buraya arpa ektik.Bu solucan gübresinden buraya bir attık ve 7 gün sonra bir geldik 20 cm boyda fark var arpada.7 günde 20 cm fark var.Tanede 10 farkı ,kellenin şişkinliğinde 1.2 mm farkı yakaladık.Ondan sonra bismillah dedik ve biz bu işi kurduk.Isparta’da bu işi yapan 5-6 kişi varız.Kahramanmaraş-Elbistan’a ,Antalya-Manavgat’a gönderdim.Seracılara gönderdim.Yalvaç Çetince seracıdır.Oraya geçen sene çok sıvı gübre verdim.Nereye verdiysem memnun kaldılar.Birisine 500 ml verdim bir sezon sonra geldi 5 lt aldı.Solucan gübresinde fiyatlar bugün için litresi 25 Tl,katısı da 2 Tl.Çiftçi tarlasına 2 ton su kullanılıyorsa, 10 lt sıvı gübre kullanması gerekiyor.Sırt pompası 25 lt,bunun içine 100-150 ml katarak kullanacak.Yan etkisi yok.Kullanım alanının yalnız tarla olması gerekmiyor.
Çiçeğe ver ,nereye verirsen ver.Gül bahçelerinde kullananlar oldu ve verimli sonuçlar aldı.
Fark var
Bir tarladan 50 kilo meyve alıyorsan , bunu kullan 90 kilo net meyve alırsın.Verimi % 70-80’lerda yakalamak mümkün.Ziraat mısırı kendiliğinden 3 metre olur,bu gübreyi kullan 5,5 metre boy. Kimyasal olarak kurt ilacı kullanıyoruz.Bunu da benim gübreden ya 3 gün önce,ya da 3 gün sonra veriyoruz.Bu sene karıştırdık,denedik.Yalvaç Çetince’de çiftçi denemiş ve yavaş yavaş kimyasaldan ayrılıyoruz dedi.Getirisi güçlü.Kumluca’ya verdik,oradan çok güzel sonuçlar geldi.Antalya Aksu’ya verdik çiftçi orada limonda,Manavgat’da bir başka çiftçi fasulyede kullanmış.’’Fasulyede kullanacaklar beni arasın başka bir şey demiyorum,ne güzel fasulye gördüm’’ dedi.İyi haber parayı sollar. Bu çiftçilere her yıl 10 litre gübre göndereceğim.Solucan gübresini katı ve sıvı olarak iki türlü kullanıyoruz.Katı tabandan, sıvı yapraktan verilir.Sıvıyı hem yapraktan,hem de damla damla veririsin.Onda değişen bir şey yok.Elli kilo kimyasal gübre atacağın yere ,bizden 25 kiloyu kullanacak.Katı gübreyi kış döneminde bütün ağaçların diplerine dökerek,toprağın altına gelecek şekilde çapalamak gerekli.Yaz döneminde de sıvı gübre kullanılır.Sıvı ya da katı gübre kullanılmasında mahsuller kafa kafaya geldi,gördüm.Herkese de gösterdim.Solucanların yedikleri de şu:On el arabası yem vereceğin vakit,7 el arabası ineklerin dışkısı,1 el arabası atların dışkısı,1 el arabası tavukların dışkısı,1 el arabası da çürütülmüş aklınıza ne geliyorsa; yumurta kabuğu,karton,çay posası,muz kabuğu yani ne bulursan .Yani bizde çöpe gidecek bir şey yok.Evde çay posasını biriktir getir bana ver.
Yumurta kabuğunu getir bana ver.Muz yemişsin,çerez yemişsin bana ver.Hepsi mevcut burada.Bunların hepsini karıştırıp, harmanlıyor ve açık havada 6 ay bekletiyoruz. Bu karışımın %70’i ineklerin dışkısı,hayvan tersi en az 6 ayı görecek yiyeceği vakit. Daha sonra bunu hazırladığımız kümelerin hepsine eşit olarak dağıtıyoruz.Bende 20 küme var.Her bir kümenin içinde 300 bin solucan vardır.Hava şartlarına göre kışın 10 günde,yazın rüzgar esiyor hava sıcak 3 günde bir 10-15 litre su veriyoruz.Kümelerin alt kısımlarında oluklama sistemi ve süzgeçler var.Köşelerde bir depo oluşturuldu.Kümelerden akıp gelen sızıntı bu depolarda toplanıyor.Buradan sıvı gübre elde ediliyor.Damlama beklediğim için getirisi kuvvetli.Burada acele etmeyeceksin.Bir sene hiç para kazanmayacak,sabırla bekleyeceksin.Ama bir sene sonra zaten solucanı katlıyor.Burada 20 kümede 500 milyarın üzerinde solucanım var.100 binle başladım,iki seneyi doldurdum katlamalı gidiyor.Bir de ben her gün başındayım.Bu solucanın çeşit çeşit yönleri vardır.Alan olursa kazanır.Bu işi yapmak isteyenlere yardımcı oluruz.Her türlü imkanları kolaylaştırmak isterim.Gelsin görsünler.Her gün 24 saat ben buradayım ve telefonum açık.Kimyasaldan uzaklaşalım,bölgemizde bunu yayalım.Bilseydim 10 sene önce yapardım.Yine de başladım,becerdim,başardım.Çok kişi de bana sorar, ne gübresi atalım diye.İlaçlarının yanına 5 litre benim sıvıdan katıyoruz.
Köy halkı kullanıyor
Numune verdiklerimle zaten kulaktan kulağa gidiyor.Bir kişiden yan etkisini duymadık,duyamayız.Ürünümüzün arkasındayız.Kümelerin altında gömülü olan solucanlar beslenerek dışkı çıkartıyor ve yer değiştirdiğinde geride kalan kısımdan katı gübre elde ediyoruz.Kimlere numune verdiysem herkes memnuniyetle geri geldi ve yine aldı.Ailece çalışıyoruz.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversite’sinden ve Kahramanmaraş’tan ziyarete geldiler.Hatta Karadeniz’e çay üreticilerine de gönderdim.Onlardan da haber bekliyorum.Geçen yıl alıp kullanan bir çiftçi bu yıl yine geldi 5 litre ve bir çuval gübre aldı ve ‘’ İşte gübre bu, doğal bu’’ dedi.1 ton suya 5 litre sıvı gübre katacak 10 dekar mı atar,5 dekar mı atar onu üretici bilir.Bunun dışında herhangi bir şey kullanmayacak.20 gün arayla yılda 2 kez kullanılsa çok şahane olur.Ekinler 10 cm olduğunda bir kullanacak,aradan 20 gün geçtiğinde bir kere daha atarsa kazanacağı şey çok,kaybedeceği hiçbir şey yok.’’ Elif AKGÜL
