Bazı isimler vardır, sadece bir kişiyi değil; bir sevgiyi, bir umudu, bir dua yankısını temsil eder.
Ve bazı hikâyeler vardır ki, hüzünle başlar ama umutla büyür…
Isparta, işte bugün böyle bir hikâyeye tanıklık etti.
13 Mayıs 2023 tarihinde yaşanan elim kazada ağır yaralanan, ardından 17 ay boyunca bitkisel hayatta yaşam mücadelesi veren Mürüvvet Başdeğirmen, geçtiğimiz yıl Rahmeti Rahman’a kavuştu.
Ancak onun çocuklara olan sevgisi, eğitim aşkı ve yardımsever kalbi unutulmadı.
Şimdi o sevgi, adını taşıyan Mürüvvet Başdeğirmen Anaokulu’nda yeniden hayat buldu.
8 dersliğiyle 192 öğrenci kapasiteli bu güzel okul, yalnızca bir eğitim yuvası değil…
Bir annenin gözyaşlarıyla, bir babanın duasıyla, bir kardeşin özlemiyle yoğrulmuş bir sevgi mirası…
Okulun açılış töreninde ilk olarak söz alan Celal Başdeğirmen, ablasına duyduğu sevgiyle dolu, içten bir konuşma yaptı.
Sesi zaman zaman titredi, gözleri doldu ama kelimeleri kalplerin derinliklerine doğru ilerledi.
Celal Bey’in ardından kürsüye gelen Şadiye hanım evladını kaybetmiş bir annenin tüm duygularını taşıyan o derin ve sessiz acıyla konuştu.
Gözlerinden süzülen yaşlar kelimelerine eşlik etti:
“Mürüvvet’in tek hedefi, çocukların eğitim almasıydı.
Her anne evladını sever ama benim kızım başkalarının evlatlarını da kendi çocuğu gibi severdi.
Her zaman yardım etmeyi, iyilik yapmayı isterdi.
Son anneler günümü bir gün önce kutladı… Sonra gitti.
Şimdi burada, onun adını taşıyan bu okulda sevgi çiçekleri açacak.
O artık bu okulun her köşesinde yaşayacak.”
Son olarak konuşan Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, bir baba yüreğiyle söz aldı.
Sesindeki kırılma, gözlerindeki doluluk her şeyi anlatıyordu: “Rabbimiz böyle takdir etti. Mürüvvet’imizi 17 ay boyunca yanımızda tuttu, sonra yanına aldı. Evlat acısının bir tarifi yok, sadece sabırla taşınıyor. Mürüvvet, 6 yıl boyunca Isparta’da anaokulu öğretmenliği yaptı. En büyük hayali, bir anaokulu açmaktı. Biz de onun bu hayalini, onun ismini yaşatacak bir esere dönüştürmek istedik. 3 Haziran’da yer teslimi yapıldı, sadece 90 günde bu güzel okulu tamamladık. İnşallah burada, kızımız gibi vicdanlı, çalışkan, ülkesine faydalı evlatlar yetişecek.”
O an alanda bulunan herkes, hem bir evladın ardından duyulan özlemi hem de bir ailenin evladını yaşatma gayretini hissetti. Bir yandan gözyaşları süzülürken, bir yandan da “İyi ki böyle bir okul yapıldı” diyen gönüller birleşti.
Çünkü bu okul; Bir evladın yarım kalan hayalinin tamamlanmış hali….
Bir annenin gözyaşının rahmete dönüşmüş hali…
Bir babanın duasının vücut bulmuş hali…
Ve bir kardeşin yüreğinde büyüttüğü vefanın, somut bir eseri…
Artık bu şehirde, her sabah Mürüvvet Başdeğirmen Anaokulu’nun kapısından giren minik eller, belki farkında olmadan Mürüvvet Başdeğirmen’in sevgisini taşıyacaklar. Her gülüş, her öğrenme anı, onun hatırasına bir selam olacak.
Bazı insanlar bu dünyadan geçip gider ama izleri silinmez.
Mürüvvet Başdeğirmen de o güzel izlerden biri.
Şimdi adıyla açılan bu okul, Isparta’nın yüreğinde açan bir sevgi çiçeği gibi sonsuza dek yaşayacak.
Ve bizler biliyoruz ki;
bu şehre kazandırılan her eser, yalnızca bir yapı değil, bir yürek işidir.
İşte bu yüzden, Mürüvvet’in hayalini gerçeğe dönüştürerek onun adını ölümsüzleştiren, bu kente böylesine anlamlı bir miras kazandıran
Başdeğirmen ailesine yürekten teşekkür ediyorum.
Fatih Kaplan
Köşe Taşları




