Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Suat Kolukırık' tan ilginç araştırma.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Suat Kolukırık, öğrenciler arasında yapılan araştırmada, aynı topluluğu betimlemek amacıyla kullanılmasına karşın Türk toplumunda ''Roman'' adının, ''Çingene''ye göre daha olumlu anlamlar çağrıştırdığının belirlendiğini söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Kolukırık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çingenelerin yaklaşık 9. yüzyıldan sonra açlık, kuraklık ve savaş nedeniyle Hindistan'dan çıkarak İran, Orta Doğu, Balkanlar ve Avrupa'ya göçtüklerini ifade ederek, dünya genelinde 50 ülkede 12 milyon civarında Çingene yaşadığını, Türkiye'de ise bu sayının yaklaşık 2,5 milyon olduğunu kaydetti.

Osmanlılar döneminde Trakya bölgesine, ''Livayı Çingane'' yani ''Çingene Sancağı'' adı verildiğini, bu yüzden Türk toplumunda Çingene isminin kullanımının yaygınlık kazandığını kaydeden Kolukırık, Kanuni Sultan Süleyman'ın, Rumeli'ye Çingenelerin yerleşmesi için özel yasa hazırladığını bildirdi. Kolukırık, Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte büyük bir Çingene nüfusunun da nüfus mübadelesiyle birlikte Türkiye'ye göç ettiğini belirtti.

1978 yılında düzenlenen kongrede, ''Uluslararası Çingene Birliği''nin isminin ''Uluslararası Roman Birliği'' olarak değiştirildiğini anımsatan Kolukırık, şunları kaydetti: ''Çingene ya da Roman olsun, bu insanlar hakkındaki olumsuz çağrışımlar ya da ön yargılı yaklaşımlar değişmemektedir. Bu olumsuz yargının oluşmasında dil, giyim tarzı, müzik ve mesleki uğraşların önemli etkenler olduğu söylenebilir. Çingene adının olumsuzluğuna ilişkin çağrışımlar, hem yazılı hem de sözlü ürünlerde kendini gösteriyor. 1988 tarihli TDK Türkçe sözlüğünde, Çingenenin tanımı şu şekilde yapılmıştır, 'Çingene, mecazi anlamda cimri. Çingenelik, mecazi anlamda arsızca aç gözlülük, cimrilik. Çingeneleşmek, cimrice davranışlarda bulunmak. Çingene düğünü, gürültülü toplantı.' Çingeneler ayrıca yaptıkları mesleklere göre de 'bohçacı, çiçekçi, kalaycı, sepetçi, ayıcı, demirci, trampacı' gibi adlar alabilmekteler. Resmi dilde ise 'esmer vatandaş' diye anılıyorlar.''

''ROMANLAR MÜZİSYEN TOPLULUK OLARAK ALGILANIYOR...''
Kolukırık, üniversite öğrencileri arasında yaptıkları araştırmalarda, Çingene ve Roman adının aynı halkı tanımlamasına rağmen, ''Roman'' adının ''Çingene'' adına göre daha olumlu çağrışımlar yaptığını saptadıklarını bildirdi.
Öğrenciler arasında Romanların daha eğlenceli ve müzisyen bir topluluk olarak algılandığını belirten Kolukırık, ancak Çingenelerin suça meyilli insanlar şeklinde algılandığını savundu. Çingenelerin hiçbir zaman kendi kültürlerinden kopamayacaklarını ifade eden Kolukırık, toplumda etnik ya da dinsel farklılıklardan kaynaklanan ön yargıların kalkması gerektiğini, kişilerin, ön yargılarla değil, yaptıkları eylemleriyle değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Muhabir: Haber Merkezi