Kadim öğretilerde “Bakışın Kapısı” olarak anılan bu taş, Amca Süleyman Eser’e göre sadece görüleni değil, hissedileni, gizleneni ve bastırılanı da ortaya çıkarıyor. “Bu taş, bilinçli bir şekilde bizi seçer,” diyen Eser’e göre Göz Taşı, bir felaket zamanı toprağa gömülen bilgeliklerin bekçisiydi.
Eser, taşla yapılan “Gece Aktivasyonu Ritüeli”ni ise şöyle anlatıyor:
- Taş, bir gece ay ışığında bekletiliyor.
- Ardından iki mum eşliğinde onun gözlerinden bakar gibi niyet ediliyor:
“Beni gör. Beni koru. Bilinçaltımı aç.”deniliyor, - Taşla göz temaslı bir meditasyon yapılıyor ve sonunda taşla “konuşuluyor”.
Ancak hikâye burada bitmiyor. Süleyman Eser, Göz Taşı’nı astral seyahat esnasında da kullandığını söyledi. “O bir anahtar gibi,” diyor. “Sadece kapıyı değil, kapının ardındaki dünyaları da açıyor.”
Kimi bu anlatılanlara hayran kalıyor, kimi şüpheyle yaklaşıyor. Ama bir gerçek var ki; Isparta’da bir adam, görünmeyeni görmek için her gece bir taşa bakıyor. Ve belki de o taş, gerçekten geri bakıyor…




