Türkiye’de 1932 yılından bu yana yürürlükte olan İcra ve İflas Kanunu köklü biçimde değişiyor. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve kısa süre içinde TBMM’ye sunulması beklenen yeni kanun taslağı, alacaklı ve borçluları yakından ilgilendiren birçok yenilik içeriyor Avukat Mustafa Zafer, taslağın öne çıkan maddelerini değerlendirerek vatandaşların en çok merak ettiği soruları yanıtladı.

Borç tahsil süreçlerinden maaş haczine, aile konutlarının korunmasından kira tahliyelerine kadar birçok alanda yenilikler barındıran taslak, çek ve senetle çalışan ticari hayatı da doğrudan etkiliyor. İşte milyonları ilgilendiren kritik düzenlemelerin detayları…

HACİZ SÜRESİ UZUYOR, BORÇLUYA NEFES ALMA ZAMANI

Mevcut düzenlemede, faturaya dayalı (ilamsız) alacaklarda 7 gün, kambiyo senetlerine (çek ve senet) dayalı takiplerde ise 10 gün olan ödeme süresi, taslakta 14 güne çıkarılıyor. Bu değişiklik sayesinde, borçluya borcunu ödemesi için daha fazla zaman tanınacak ve bu iki haftalık süre zarfında borçlunun mal varlığına haciz uygulanamayacak.

MAAŞ HACZİNDE YENİ DÖNEM: KAZANANA GÖRE KESİNTİ

Taslakla birlikte maaş hacizlerinde önemli bir değişiklik öngörülüyor. Mevcut sistemde maaşın en fazla %25’ihaczedilebiliyorken, yeni düzenlemeyle bu oran gelir seviyesine göre değişecek:

Asgari ücretli çalışanlardan maaşlarının en fazla %10’u,

SDÜ Kadın Voleybol Ekibi Kupayı Kaldırdı
SDÜ Kadın Voleybol Ekibi Kupayı Kaldırdı
İçeriği Görüntüle

Asgari ücretin iki katını kazananlardan %20,

Üç kat kazananlardan %30,

Beş kat kazananlardan %40,

Yedi kat kazananlardan %50,

Dokuz kat ve üzerinde kazananlardan ise %60’a kadar kesinti yapılabilecek.

Bu sistemle, düşük gelirli vatandaşlar daha az etkilenirken, yüksek kazançlı kişilerden daha fazla kesinti yapılması mümkün olacak.

AİLE KONUTU ARTIK DAHA GÜVENDE

Yeni düzenlemeyle, aile konutu olan bir taşınmazın satışı söz konusu olduğunda yalnızca borçlu eş değil, borçlu olmayan diğer eş de ödeme emri alacak ve itiraz haklarını kullanabilecek. Bu değişiklikle birlikte, borçtan etkilenmeyen eşin de mağduriyet yaşaması önlenecek.

KİRALIK GAYRİMENKULLERDE YAZILI SÖZLEŞME ZORUNLULUĞU

Taslağa göre, yazılı kira sözleşmesi bulunmayan ev ve iş yeri sahipleri, kiracılarını icra yoluyla tahliye edemeyecek. Bu durumda mal sahipleri yalnızca mahkeme yoluyla tahliye kararı alabilecekler.

Ayrıca, kira tahliyesine konu olan taşınmaz bir aile konutuysa, icra takibi başlatıldığında kiracının eşine de bilgilendirme yapılacak, böylece olası mağduriyetlerin önüne geçilecek.

ÇEK VE SENETLERDE RADİKAL DEĞİŞİKLİK: HACİZ YOLU KALDIRILIYOR!

Taslağın en tartışmalı maddelerinden biri, kambiyo senetlerine özgü haciz yolunun kaldırılması. Türkiye’de ticaretin bel kemiğini oluşturan çek ve senetlerin artık özel bir icra yoluyla değil, adi alacak gibi genel hükümlere tabi tutulması, küçük esnaf ve KOBİ’ler için büyük risk taşıyor.

Örneğin; 2025 yılının ilk 7 ayında bankalara ibraz edilip ödenmeyen çek tutarı 132 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Böyle bir alacak kaleminin gecikmesi, tahsil sürecini uzatabilir ve alacaklıların mali darboğaza girmesine yol açabilir.

BELGESİZ İCRA TAKİBİNE SON: HER ALACAK İÇİN İSPAT ŞARTI

Yeni sistemde, belgeye dayanmayan hiçbir alacak için doğrudan icra takibi başlatılamayacak. Hatta fatura gibi belgelere rağmen, eğer alacak itiraza uğramışsa, bu durumda alacaklının mahkemeye başvurması ve kararın kesinleşmesini beklemesi gerekecek.

Adalet Bakanlığı verilerine göre bir alacak davasının ilk derece mahkemesinde sonuçlanması ortalama 233 gün, istinaf süreciyle birlikte ise 639 gün sürüyor. Bu süre zarfında alacağını tahsil edemeyen alacaklıların iflas riskiyle karşı karşıya kalabileceği ifade ediliyor.

SONUÇ: HERKESİ İLGİLENDİREN KAPSAMLI DEĞİŞİKLİKLER GELİYOR

Taslak yasalaşırsa, sadece ticaret erbabını değil, maaşlı çalışanı, kiracıyı, ev sahibini, borçluyu ve alacaklıyı kapsayan geniş bir kesimi doğrudan etkileyecek. Hukuk mahkemelerinde verilen kararların icra ile infaz edildiği göz önüne alındığında, yapılacak düzenlemelerin toplumsal etkisinin yüksek olacağı açık.

Bu nedenle uzmanlar, taslağın çok dikkatli incelenerek yasalaşması gerektiğini vurguluyor. Alacaklıyı korurken borçluyu ezmeyen, ticari hayatı baltalamayan dengeli bir sistem kurulması gerekiyor.

Kaynak: tgrt haber