Milletvekili Halıcı açıklamasında; "AKP Isparta Milletvekili Osman Zabun, Isparta’da bir öğretmenin Atatürk’e hakaret etmesi iddiasıyla ilgili bütçede yaptığım konuşmama yanıt vermiş. Ben o konuşmamda başka çok önemli konulara da değindim. Ancak kendisi bunlara herhangi bir yanıt vermemiştir. Çünkü ne kendisinin ne de partisinin bunlara verecek cevabı yoktur.
Masumiyet karinesi ağzınızda sakız olmuş; çiğniyorsunuz ama yutamıyorsunuz. Çünkü adalet boğazınızda düğümleniyor!
Masumiyet karinesi diyerek kürsüye çıkanlara hatırlatma yapıyorum.
Masumiyet arayanlar Silivri’ye gitsin. Ülkedeki cezaevleri iftira ile içeri atılan siyasetçi, bürokrat, gazeteci, yazar, öğrenci ve öğretmenle dolu.
Osman Zabun iftira ile tutsak edilen belediye başkanlarını, sadece yorum yaptığı için mahkum edilen gazetecileri görsün.
Masumiyet karinesi lafla değil, hukukla olur. Bize hukuk anlatanlar, sabah talimatla tutuklatıp akşam masumiyet dersi veriyor.
Bu ikiyüzlülük değil de nedir?
Bu ülkede Atatürk’e hakaret eden bürokratlar, iktidar yancıları ortalıkta dolaşıyor, hatta ödüllendiriliyor.
Isparta’da yaşanan olayın da sonuna kadar takipçisi olacağız. Çünkü mesele bir öğretmen değil, cumhuriyet değerlerine karşı sistemli bir kayıtsızlıktır.
Atatürk’e hakaret edenleri görmeyen gözler, iktidarı rahatsız eden cümleleri mikroskopla inceliyor.
Bu bir hukuk devleti değil, bir siyasi körlüktür.
Fakirin çocuğu iyi okula gidemezken, okullarda 1 öğün yemek yiyemezken, tuvaletlerde sabun bile bulamazken, Mesem’ lerde hayatını kaybederken, Türkiye OECD ve UNICEF eğitim sıralamalarında son sıraya düşmüşken,
Neredeydiniz ?
Biz genel kurula her öğrenciye 1 öğün yemek verilsin diye teklif getirdiğimizde Sayın Zabun ve partisi “hayır verilmesin” diyerek el kaldırıyordu.
Halkı yoksulluğa mahkum eden bütçelerini savunamadıkları için bu tartışmaların arkasına sığınıyorlar.
Emekliyi, asgari ücretliyi, işçiyi, çiftçiyi, esnafı, kadınları, gençleri unuttular.
Yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altına iten bir bütçenin hesabı verilemiyor, üstü algıyla örtülmeye çalışılıyor.
Isparta Batı Akdeniz’in en fakir şehri yapılırken, tüm ilçelerde göç yaşanırken, Derebeoğazı yolu yıllardır bitirilmezken, Eğirdir gölü günden güne yok olurken, Ispartalı hemşerilerim her geçen gün fakirleşirken neredeydiniz?
Gençlerimiz umutsuzluktan artık iş bile aramaz hale gelmişken, kumar ve bahis çocukları, gençleri ağına düşürmüşken, ülke sığınmacı deposu olurken, çeteler, mafya, baronlar Türkiye’yi adeta kendi evlerine çevirmişken, uyuşturucu belası toplumu sarmışken neredeydiniz?
Sonra da konuyu Aziz İhsan Aktaş’a ve Isparta Belediyesi’ne hediye edilen Audi’ye getiriyor.
Ben defalarca önerge verdim, ve dedim ki
“Aziz İhsan Aktaş’ın iş yaptığı AKP’li belediyelere tek soruşturma yok ama CHP’li belediyelere durmadan operasyon var. Hadi hodri meydan hepsini araştıralım”
Ama ne oldu? İçişleri Bakanı tek satır yanıt veremedi.
Tekrar ifade etmek isterim ki;
Masumiyet karinesi elbette önemlidir. Ama hukuku ayaklar altına alanlardan, yargıyı iktidara bağlayanlardan masumiyet dersi dinlemeyiz.
Masumiyet diyorsunuz ama iktidarınızda suç, muhalif olmaktır.
Suçsuzluk ise AKP’ye yakın olmaya endekslenmiştir.
Masumiyet karinesini, masumları demir parmaklıklar arasına hapseden bir partinin temsilcisinden dinleyecek değiliz!




