İslamiyet’in Hoşgörüsünü, Türklüğün Birleştiriciliğini Kaybettik mi?

1520’ lerden, Kanuni döneminden itibaren: Uluborlu, İslamköy, Arapköy, Kozluca, Gönen, Kuleönü, Eğirdir, Yenişarbademli, Gelendost Yaka, Yenice, Avşar ile Yalvaç’ın bazı köylerinde ev-el tezgâhlarında yoğun dokuma kumaşlar üretilmeye başlanır.

Burdurlu Ermeni ustası Boğasi’ nin kumaş tekniğini geliştiren Ispartalı Acem Ermeni ustaları Hacı Elfi (Pirimehmet) mahallesinden Vartanis kızı Simeni olur. Yine Ermeni Zahariye (Zekeriya) oğlu Avaki, Ohannes kardeşler elbiselik renkli kumaş dokuma işinde ses yaparlar. Ispartalı Müslümanlardan Borduroğulları sülalesinden ip üreticisi dokumacı Süleyman usta kumaş çeşidini geliştirir Yünlü, Pamuklu ve ipekli karışımı tam Avrupalı ve ege adalarındaki zenginlerin tercih edebilecekleri kumaşları üretmeye başlar.1520

                                                     ***

Isparta'da Kuvvetli Sağanak Yağış Uyarısı Isparta'da Kuvvetli Sağanak Yağış Uyarısı

Isparta Rum’ u Çavuş (Turan) mahallesi Ispartalı Gayrimüslim Rum cemaatinden Arzam kızı Hacı Maran ile Ülkeroğlu sülalesinden Betro (Selanik’te oturan günümüz araştırmacı yazarlarından Stavros P. Kaplanoğlu’nun akrabalarından) Boğasi kumaşını yeni çeşitli halini düz konumdan çizgili, desenli geliştirirler. Boğadan dokuması adı verilen (Boğa kadar sağlam anlamında) kumaşlar Kuleönü, Harmanören (Bambuklu) bölgesinde yetiştirilen pamuklardan küçük tezgâhlarda dokunur.

Kısa zamanda Isparta bölgesinden Avrupa pazarlarına giden Rum ve Ermeni tacirlerinden Avrupalı meslektaşları keten çuvallarındaki yüzlerce arşınlık boğasa kumaşları hiç pazarlık etmeden satın alırlar. 1579 Fas’ın Osmanlı’ya geçişiyle birlikte padişah III. Murad’ın Fas ziyaretinde çuvallar dolusu hediye Isparta Boğa’dan kumaşı götürür. Isparta’ya gönderilen altın liralarla Pamukhan (otel) yapılır.( Mimar Sinan camii karşısında)

                                                    ***

Bu tarihten sonra Teke yöresinden (Isparta-Burdur birleşik vilayettir) Alanya- Antalya limanlarından dış ülkelere yörenin kumaşları satılarak Osmanlı bütçesine artı değer saplanır. Yarı göçer halindeki Isparta, Burdur ve çevresindeki köyler yerleşik haline geçerek tamamen kumaş dokuma işine girişirler. Hafta da iki gün Isparta İplikçi Camii arkasında iplik ve kumaş pazarı kurulur. İhracatta aksamalar olduğunda gitmeyen kumaşlar iç pazarlarda satışa sunulur.

Isparta ve Burdur bölgesinin ev-el tezgâhlarındaki ipekli pamuklu, ihraca yönelik kumaş dokumacılığı iki bin yıllık geçmişinin olduğunu anlıyoruz. Elimize geçen belgeler bunu gösteriyor. Saygıdeğer Ispartalı Osmanlı Rum torunu (Selanik) Stavros Kaplanoğlu ‘nun Venedik müzesi ve kütüphanelerinden elde ettiği belgeler bunu gösteriyor.

Konar-göçer Yürük Türkmen ataların öncüleri Isparta-Burdur bölgesine 1200, 1071 önce hatta 850’lerde bile Isparta, Burdur bölgesinde Denizli Leodikya’ dan, Bursa’ dan sonra (Pamukkale) paralel kumaş ihraç pazarını ellerinde tuttuklarını anlıyoruz.

Isparta bölgesinde 1300’ lerden sonra geliştirilen “Boğadan” Yünlü, İpekli, Pamuklu kumaşlar Gönen de üretilenlerine Beyaz İsperek, İslam koy, Kuleönü’ nde üretilenlerine İsperek Neftisi, Uluborlu’ daki Türkmenlerin ürettiklerine Borlu İsperekleri adını almış. Avrupa pazarlarında çok aranan Eğirdir Mai’ si, Borlu Nebat’ is,  Isparta Merkezde dokunan Musul-Kerkük Siyahı aynı zamanda Osmanlı sarayındaki Saltanat yakınlarınca da tercih edilmiş.

İplik ve Köle Pazarını Elinde Bulunduran Ağalar Eksik Değildi Isparta da.

Isparta ve bölgesinde basit Ev-El tezgâhlarında arşın arşın üretilen Boğadan İpekli, Yünlü, Pamukluları 1400’lerden itibaren üretilen 1928’lere kadar hem Osmanlı eyaletlerinde hem Avrupa ülkelerine satılıyor, Pazar buluyordu.

El emeği ile uğraşanlara karşı geçmişte Halı da olduğu gibi kurnaz dokuma iplik ağaları az değildi. Rum, Ermen, tüccarlar gayet Ispartalı kumaş dokuyucularına karşı, iplik temini, üretilen malların satın alımı gibi ticari ilişkilerde dürüst davranmalarına karşın sayıları az da olsa Müslüman iplik ağaları ticari yönden haksızlık yapıyorlardı.

Her şeye rağmen bölgemizde 1200 yıl süren bir güzellik, barış ve hoşgörü hâkimdi.

1260’larda açılan Isparta Ahi Kasap (Mevlevi ) Dergâh’ nın öncülüğünde ve birlikte Isparta medreselerindeki sayısı az da olsa aydın din adamları Isparta dokuma endüstrisindeki dokuyu bozmamışlar. Isparta Burdur (Acem) Ermenileriyle, Rum ve Müslüman cemaatleri arasında çok sıcak bir İslami anlamda dayanışma geliştirilmişti.

Cemaatler arası dini hoşgörü yanında insan sevgisi olgusu geliştirilmiş. Bu doku sanata, basit sanayi, dokuma üretimine olumlu etki yapmış. Leoodikya (Denizli) Bursa’dan sonra Isparta-Burdur kumaş dokuma alanında Osmanlı bölgelerinde üçüncü sıraya yerleşmişti uzun yıllar..

Isparta-Burdur bölgesinde Müslümanın tarım ve hayvancılığı, Ermeni’nin ev yapımı, el sanatları, marangozluk, taş işçiliği, Rum’un disiplinli ticaretiyle bölgesinde hoşgörünün, üretimin öncüsü olmuştu.

Osmanlı’yı büyük imparatorluk haline getiren olgu, cemaatler arasında Hz. Muhammed’ e, Hz. İsa’ya inananlar arasında hoşgörü boyutu dayanışmaya dönüşmüş.

Asırlarca bu hoşgörü, sevgi anlayışımızla “Büyük Türk” olmuşuz, Büyük Osmanlı İmparatorluğu olmuşuz.

Onuncu Yüzyıldan itibaren Anadolu’ya, Isparta, Burdur’a yerleşmeye başlayan Oğuz Türkmen Yörükleri çocuk oyuncağına benzeyen ev-el dokuma tezgâhlarıyla dokunan Boğasa (Boğadan) kumaşlarıyla Avrupalara kadar ses yapmışız.                 

Isparta, Burdur’un Tüccar Gayrimüslim Rum’uyla, sanatkâr Ermeni’siyle, Müslüman’ın halkıyla hoşgörüler artmış. Büyüm Osmanlı imparatorluğun parsası, bileşeni olmuşuz.

Bugün Türkiye’miz ekonomik zorluklarla boğuşuyorsa; bunun özünde aramayı bile düşünmediğimiz hoşgörüsüzlüğün olmadığındandır.

31 Mart yerel seçimlerinde gördük. Koltuk uğruna çalışkan balkan Başdeğirmen’ e karşı atılı iftiraların “bini bir para’ y” dı. Güzel İslamiyet’in özünü, hoşgörüsünü, Türklüğün birleştiriciliğini kaybettik gibi bir görüntü var günümüzde.

Araştırma: Bayram AYGÜN-2024 Isparta

Editör: Özge Çelik