Isparta sokaklarında her sabah tan vaktinde başlar onun mesaisi. Emekliliğin rehavetine kapılmadan, alın teriyle kazanmanın onurunu taşıyan bir emekçidir Selim Toptaş. Yaşı ilerlemiş olsa da, yüreğinde taşıdığı çalışma azmi ve ekmeğini helal yoldan kazanma arzusu, onu her gün yeniden sokağa çıkarır.
Elinde sepeti, içinde taptaze simitleri... Yüzünde yorgun ama huzurlu bir tebessüm... Yağmur yağdığında ise bu mütevazı tezgâhı, iki eski ama dimdik duran şemsiye korur. O şemsiyelerin altında sadece simitler değil, yılların emeği, sabrı ve azmi de korunur.
"Ekmeğimi taştan çıkarırım," diyor Toptaş. Ve gerçekten de öyle yapıyor. Kimi zaman yağmurla, kimi zaman rüzgârla mücadele ediyor ama vazgeçmiyor. Çünkü onun için çalışmak bir mecburiyet değil, bir onur meselesi. Her sokakta tanınan, selam verilen bir sima; sadece simit değil, saygı ve sevgi de taşıyor gittiği her köşe başına.





