Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, şike cezalarında indirim öngören kanun ile ilgili olarak, ''Bu Meclisi, hiçbir lobinin ya da bir karşı lobinin veya herhangi bir mafyavari bir girişimin tesiri altına alabilmesi mümkün olmayacaktır'' dedi.

Kılıç, Cumhurbaşkanınca bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade edilen Kanunun, TBMM Adalet Komisyonunda aynen kabul edilmesinin ardından yaptığı konuşmada, müzakerelerde iki konunun fazlaca gündemde tutulduğunu söyledi.

Bunlardan birisinin Cumhurbaşkanlığı meselesi olduğunu belirten Kılıç, ''Evvela şunu söylemek isterim: Cumhurbaşkanının burada müdafi yok, kendisi burada değil. Kendisini savunmak üzere burada özel bir temsilcisi de bulunmuyor. Yaptığım görev gereği, Sayın Cumhurbaşkanının müdafi elbette ben de değilim. Ama Sayın Cumhurbaşkanına atfen ifade edilen cümleleri çok kabul edilir de bulmadım'' dedi.

Bakan Kılıç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasayı veto etmesinin başlı başına bir konu olduğunu ifade ederek, ''Genel Kuruldan çıkan işi beğenmediği ve Anayasal noktalarda endişelerini içeren bir eleştiridir. Doğaldır ki komisyon, kendi yaptığı işin arkasında duracaksa bu eleştiriye karşı kendi eleştirilerini Genel Kurulda ortaya koyacaktır. Bu son derece normal ama bunu yaparken Sayın Cumhurbaşkanının evvelki işlemle ilgili kararını mevzubahis etmek de normaldir. Bunu söz konusu ederken Cumhurbaşkanı hakkında kırıcı, incitici kabul edilmesi pek mümkün olmayan ifadelerin kullanılmış olmasını komisyonumuzla çok fazla bağdaştıramadım'' diye konuştu.

Bakan Kılıç, kanun üzerinde son dönemde yorum yapan pek çok kişinin, kanunu okumadan yorum yaptıklarını gördüğünü söyledi.

Kanundaki 5-12 yıl ceza aralığının 1-3 yıla indirildiğini hatırlatan Kılıç, şunları ifade etti:

''Fakat bu madde tek başına okunduğu takdirde yanlış bir yorum çıkacaktır. Dördüncü fıkranın d bendiyle birlikte okunması icap eder. Suçun; federasyon veya spor kulüpleriyle spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin yönetim kurulu başkan veya üyelerin, teknik veya idari yöneticilerle kulüplerin sporcu, menajerleri veya temsilciliğini yapan kişiler tarafından da işlenmesi mevzuubahistir. 4. fıkranın son cümlesine göre verilecek ceza yarı oranında artırılıyor. Buradaki artırıcı hüküm dikkate alınmadan yapılan yorumlar var. Yani 1-3 yıl değil, 1,5-4,5 yıllık bir ceza dilimi söz konusu.

Yine gözden kaçan, aynı cezanın tekrar işlenmesi durumunda 4'te 1'i oranında cezaların artırılacağı yorumudur. Yorum yaparken maalesef herkesin hukukçu kesildiğini görüyoruz. TBMM'ye 'herhangi bir şahsın korunması yönünde kanun yapıyor' görüntüsü verilmesini tenzil ediyorum. Bu Meclis, mazisinde savaşlar idare etmiş, kahramanlıklar kazanmış ve İstiklal Marşını manifesto olarak benimsemiş bir Meclistir. Bu Meclisi, hiçbir lobinin yada bir karşı lobinin veya herhangi bir mafyavari bir girişimin tesiri altına alabilmesi, etkileyebilmesi ve bu Meclisin iradesine ipotek koyabilmesi, hiçbir şekilde, zeminde mümkün olmayacaktır. Bu Meclisteki bütün milletvekilleri; görüş farklılıklarına rağmen iktidarıyla, muhalefetiyle demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin ve milli iradenin yanında bugüne kadar yer almışlardır, bundan sonra da milli iradeden yana tavır koyma inisiyatiflerini koruyacaktır.''

AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan ''Bırakın Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı, bundan 2 yıl sonra Çorum'un, Siirt Köy Hizmetlerinin bir sıkıntısı olsa aynı düzenleme gene yapılır. Hatamızı gördüğümüz için bunu düzeltmeye çalışıyoruz. Aziz Yıldırım'ın buna muhatap olması beni ilgilendirmiyor'' dedi.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan da Cumhurbaşkanının bu yasanın vetosunda gösterdiği duyarlılığı, diğer uygulamalarda da göstermesi gerektiğini ifade ederek, ''Bu yasayı bizim önümüze bir lobi getirdi. Bir başka lobi bu yasayı Cumhurbaşkanına veto ettirdi. Biz tüm yasal düzenlemelerde vicdanın egemen olduğu adil bir yargılama olmasını istiyoruz'' dedi.

MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, ''Süren bir davayı etkileyecek diye yasa yapamayacaksak, Meclisi tatil edelim'' diye konuştu.

Yasanın veto edilmesiyle siyasi bir manevra alanı yaratılmaya çalışıldığını iddia eden Uzunırmak, ''1. ligde oynayan bir futbolcu 1 milyon dolara imza atıyor. Bir teknik direktör de 3-4 milyon dolar para alıyor. Yılda 3 milyon dolar alan bir adam, herhalde Sivas maçındaki 50 bin dolarlık bir şikeye karışmak gibi bir akılsızlığa girmez'' görüşünü dile getirdi.