Rektör Dalgar, “Burası, Sagalassos ve Kibyra gibi çok değerli bir antik kent. Hatta bazı yorumlara göre çok daha güçlü bir hikâyeye sahip. Zorlu şartlarda yürütülen bu çalışmalar tutkuyla yapılabilecek işler. Üniversite olarak sadece eğitim-öğretimle değil, şehrimizin kültürel mirasına katkı sunmayı da önemsiyoruz. Kazılara emeği geçen herkese teşekkür ediyor, tarih ve arkeoloji meraklılarını bu alanları ziyaret etmeye davet ediyorum” dedi.
Kazılara başkanlık eden MAKÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayça Polat Becks ise kentin tarihine ve yürütülen çalışmalara dair bilgiler verdi. Kremna’nın M.Ö. 3. yüzyılda kurulduğunu, Roma İmparatoru Augustus döneminde ise sütunlu caddeler, agoralar, tiyatrolar, hamamlar ve anıtsal yapılarla donatıldığını aktardı.
Prof. Dr. Becks, 230 metre uzunluğundaki sütunlu caddenin kentin ticari hayatının kalbi olduğunu belirterek, “Kazılarda ortaya çıkan dükkânlar, üretim atölyeleri ve yerel ticaret ağı, Kremna’nın canlı bir ekonomik merkez olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Kentin stratejik konumuna da dikkat çeken Becks, “Adeta bir kartal yuvası gibi uçurumlarla çevrili bu kent, hem askeri hem de ekonomik açıdan büyük bir rol üstlenmişti. Burdur–Antalya ve Isparta–Antalya güzergâhlarını kontrol etmesi, bölgenin en güçlü merkezlerinden biri olmasını sağladı” dedi.
Yaklaşık 40 kişilik bilimsel ekip ve civar köylerden gelen 25-30 kişilik iş gücüyle yürütülen kazılarda multidisipliner çalışmalarla kentin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı inceleniyor. Becks, Kremna’nın sadece mimarisiyle değil, su mühendisliği, heykelcilik, seramik ve cam atölyeleri gibi üretim alanlarıyla da Antik Çağ’a ışık tuttuğunu belirtti.
Prof. Dr. Becks, “Kazılar ilerledikçe kentin gizemli geçmişine dair pek çok soruya yanıt bulacağımıza inanıyoruz” dedi.




