Süleyman Demirel Üniversitesi Türkçe Topluluğu tarafından Dil-Toplum bağlamında Dil İnkılabı ve Atatürk konulu bir konferans düzenlendi.
Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi"nde düzenlenen konferansa öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Türkçe Topluluğu Akademik Danışmanı Okutman Abdülkadir Bulgurcu, dilin önemine, Atatürk"ün dil konusundaki çalışmalarına ve dil inkılabına değindi.
Bulgurcu, dilin tanımını yaparak, Dil, insanların duygu ve düşüncelerini anlatmak üzere kelimelerle oluşturdukları anlaşma aracı, milleti birleştiren koruyan ve onun ortak malı olan sosyal bir müessese, seslerden örülmüş muazzam bir yapıdır. Dil bir toplumun varolma sebebidir. Bu yüzden dilini kaybeden toplumlar her şeylerini kaybederler. Bu bağlamda Atatürk, dil meselesi memleketin yükselme mücadelesinde başlı başına bir geçittir diyerek dil konusundaki çalışmalara bizzat kendisi katılmış ve çalışmalara yön vermiştir.dedi.
Dil inkılabının aşamalarından bahseden Bulgurcu, konuşmasına şöyle devam etti: 1928 yılında yapılan yazı inkılabının ardından 1932 yılında dil inkılabı yapılmıştır. Bu inkılap, Türkçe"de kalmış bazı yabancı gramer şekilleri ve kelimeleri dilden atmak, dili ve milleti birleştiren milli kültür etrafında toplamak gibi amaçlarla yapılmıştır.
Dil inkılabı kararları çok yerinde ve doğru kararlar olmasına rağmen uygulama aşamasında problemlerle karşılaşılmıştır. Bu problemleri ortadan kaldırmak için güneş-dil teorisi, dilde tasfiye hareketini durdurulacağına inanıldığı için benimsenmiştir. Ama öztürkçeleşme adına çeşitli hatalar yapılmıştır.
Öztürkçeleşme dil adına yapılan bir hataydı. Buna rağmen güneş-dil teorisi 2 yıl kadar etkisini sürdürdü. Şemsettin Sami"nin 1899-1901 yılları arasında yayımladığı Kamus-ı Türkisi"nde 26 bin kelime haznesinden bahsedilmesine karşın 1940"lı yıllarda Türk Dil Kurumu (TDK) verilerine göre 15 bin kelime haznesine sahip olduğumuz ortaya çıkmıştır. Geçen zaman zarfında ilerleme kaydedeceğimize daha çok geriledik.
Peki, bugün dilimize sahip çıkmak adına neler yapabiliriz? Yabancı dillerden geçmekte olan kelimelere karşılık TDK"nın önerdiği kelimeleri kullanalım.
Kendi aramızda ve turistlerle yabancı dil konuşmayıp, her şeyi Türkçe adlandıralım, yabancı dili öğrenelim ama yabancı dille eğitimi benimsemeyelim. Bu ülkenin ana dili Türkçe"dir herkes bu ülkenin dilini bilip, burada ana dille eğitim yapmak zorundadır. Çünkü, bizi birbirimize bağlayan yegane güç Türkçe"dir. dedi.
(İhlas Haber Ajansı) İ.H.A.
