Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM) Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel ile doktora öğrencisi Mustafa Abdullah Yılmaz’ın yürüttüğü araştırma, bu gerçeği gözler önüne serdi.
Çalışmada, plastiklerin temas ettiği gıda ve içme sularına “Chimassorb 81, Oleamide ve Irgafos 168” isimli plastik katkı maddelerinin geçtiği belirlendi. Araştırmada ayrıca, 8 gün boyunca güneş ışığında bekletilen pet şişelerde “Antioxidant 2246” ve “Butylated Hydroxytoluene (BHT)” maddelerine rastlandı.
Prof. Dr. Hamdi Temel, bu kimyasalların uzun vadede iç organlara ciddi zararlar verebileceğine dikkat çekti. Temel, “BHT maddesi kan, karaciğer ve merkezi sinir sistemi için toksik olabiliyor. Uzun süreli maruz kalınması durumunda hedef organlarda hasarlara yol açabiliyor” dedi.
Araştırmada süpermarketlerden temin edilen pet şişelerde de aynı kimyasal maddeler tespit edildi. Temel, “Chimassorb 81, Oleamide, Irgafos 168 maddelerini gördük. Güneş ışığına maruz kalan pet şişelerde ise bu üç maddenin yanında Antioxidant 2246 ve BHT’ye de rastladık” diye konuştu.
Prof. Dr. Temel, söz konusu kimyasallara ömür boyu maruz kalınması durumunda iç organların ciddi biçimde zarar göreceğini vurguladı: “Bu katkı maddeleri vücutta birikiyor ve hücrelere büyük zarar veriyor. Chimassorb 81 böbreklerde ve akciğerlerde tahrip yapıyor, BHT ise böbreklere, akciğerlere ve solunum sistemine zarar veriyor. Chimassorb 81 fazla olduğunda yüz yıkamada kuruluk ve gözlerde yaşarma hissedilebilir.”
Temel, pet şişeler yerine cam ürünler ve toprak testilerin kullanımını tavsiye ederek, “Güneş ışığına doğrudan maruz kalan veya buz içinde saklanan pet şişeleri kullanmayın. Küçük şişeler kimyasal yoğunluğunu artırıyor; büyük şişelerde ise bu maddeler daha seyrelmiş oluyor, dolayısıyla vücuda zararı azalıyor” ifadelerini kullandı.




