2025-26 Eğitim ve Öğretim yılı başladı. Öncelikle eğitimin paydaşları öğrencilerimize, ailelerine, öğretmenlerimize ve çalışanlara kazasız, belasız başarılı bir yıl olsun. Ülkenin geleceği eğitimde diyorsak, eğitimde de kaliteyi yakalamak gerekiyor.
İki türlü eğitim var diye konuyu devam ettirmek istiyorum. Birincisi ailede eğitim, ikincisi okulda eğitim. Her ikisinde de bireyleri topluma olumlu anlamda kazandırabilmek için ebeveynlere ve öğretmenlere, hatta kişilerin en yakınındaki arkadaşlarına da büyük görevler düşüyor.
Yazının başlığında da olduğu gibi Türkiye’nin en önemli sorunlarından biriside ÖFKE KONROLÜ…
7’den 70’e birçok insanda gördüğümüz öfke patlaması kişileri cinayete kadar götürebiliyor. Sokakta, evde, pazarda, trafikte, futbol sahalarında, siyasi arenana, okulda velhasıl her alanda her gün gördüğümüz, duyduğumuz yaşadığımız ve tanık olduğumuz olayların en temel sebebinin öfke patlaması ve bunu kontrol altına alamamamızdan kaynaklanıyor.
İzmir’de 16 yaşında bir çocuğun semt karakoluna pompalı tüfekle saldırmasının altında yatan gerekçede öfke patlaması, Isparta’da bir okulun güvenlik görevlisinin üzerine araçla saldırarak ölümüne sebep olan 19 yaşındaki gencin eylemi de öfke patlamasından kaynaklanıyor. Yine Fevzi paşa ilkokulu yanında bir apartmanın 4.katından kafasına kavanoz geçirip kedisini aşağıya atarak ölümüne sebep olan kişinin de yaptığı da bir öfke patlamasıdır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Trafikte kavga eden, eşine şiddet uygulayanların en temel rahatsızlığı öfke patlaması.
Öfke patlamasının Tıp’ta ilacı var mı, yok mu bilmiyorum. Psikologlar zaman zaman sakinleştirici ilaç vererek kontrol altına alabiliyorlar ama ilaçsız tedavinin tek adresi Eğitim.
Ailede eğitim küçük yaşlarda başlamalı. Her anne ve baba çocuğuna sorumluluklar yüklemeli, çocuğunun öfkesine hakim olabilmesini öğretmeli. ‘Oğlum’ ya da ‘kızım’ ‘arkanda biz varız’ kelimesini kullanmamalı, destek söylemlerinden uzak durmalı..
Peki okullarda Öfke kontrolü ders olabilir mi? Bu sorunun cevabı Milli Eğitim Bakanlığında ama benim naçizane önerim. Ana sınıfından lise son sınıfına kadar bütün öğretmenlerin 5 dakikasını bu konuya ayırarak sınıflarında öfke patlamasının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini, nasıl kontrol altına alınabileceğini anlatmalı.
Medyada her gün binlerce olaya tanık oluyoruz, sokağa çıkamaz hale geldik, ne zaman nereden belanın geleceğini kestiremiyoruz. Bütün bu öfke patlamasına birde madde bağımlılığını eklediğimizde bela geliyorum demiyor!... Belanın, kavganın, şiddetin, tacizin tam ortasında yaşıyoruz.




