Sahi Ne Oldu IMF Anlaşmasına?
Dünya Küresel Borç Krizi ile uğraşırken, bizde bu krize bağlı olarak Türk Ekonomisinin de krize girerek Hükümeti alaşağı etmesini bekleyenlerin hamlelerini seyretmekle meşguldük.
Bu hamlelerden en etkilisi IMF ile yapılacak antlaşmaydı. Malum medya kuruluşlarının ana haber sunucularından magazin programlarını sunan spikerlerine kadar meslek mensubu herkes, IMF ile yapılacak anlaşmaya ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu, kamuoyu ile paylaşıyordu.
Hatta yakın zamana kadar Anamuhalefet lideri bir zamanlar AkParti hükümetine IMF politikaları uyguluyor diye sert eleştirilerde bulunurken, ne hikmetse yeni IMF anlaşması yapılmazsa Türk ekonomisinin çökeceğine dair kehanetlerde bulunmaya başlamıştı.
Fakat meselenin aslını anlamak istiyorsak, öncelikle IMF ile anlaşmamız bitmeden yeni anlaşma yapmamız gerektiğine dair yayınlar yapan, hatta bu konuda felaket tellallığı yapmaktan geri kalmayan Doğan Medya Kuruluşlarının bu çabasını analiz etmek gerekiyor.
Bahsi geçen Gruba şu soruların sorulmasının IMF anlaşmasının içeriğini anlamamıza yarayacaktır.
1- 2008 ve sonrasında kaç milyar dolar dövizinizi Avrupalı Bankalara aktardınız.
2- 2008 ve sonrasında Özel Sektör dış borcunu arttırmak amacıyla kaç milyar dolar dış yabancı kaynak kullandınız.
3- IMF anlaşmaları dolayısıyla kullanılan dış kaynakların Hazine Ödeme Garantisi içerisine girdiğini biliyor muydunuz.
4- Vergi dairelerinin özelleştirilmesini IMF anlaşmasına girmesini siz mi önerdiniz.
Ben hala bu soruların cevabı ile IMF anlaşma talebi arasında ilişki olduğunu düşünenlerdenim. Ya siz?