Türkiye hayvancılık sektörünün yapısında kritik bir değişim yaşanıyor. 1991 yılında toplam sığır varlığının yüzde 56’sını oluşturan yerli ırk sayısı (6,6 milyon baş), 2024’te toplam 16,8 milyon başlık varlığın yalnızca yüzde 6’sına düştü.
Verimlilik Odağı Yerel Irkları Tehdit Ediyor
Sektör, Siyah Alaca (Holstein), Simmental gibi yüksek verimli kültür ırklarına yöneldi. Mevcut sığır varlığında kültür ırkları %49, melez ırklar ise %45 paya sahip. Ancak bu verimlilik odaklı dönüşüm, genetik çeşitliliğin teminatı olan; Yerli Kara, Boz, Doğu Anadolu Kırmızısı gibi yerli ırkların hızla azalmasına neden oldu.
TÜİK verileri verim artışını gösteriyor:
- Süt üretimi 1991’den 2024’e 8,6 milyon tondan 21 milyon tona yükseldi.
- Karkas ağırlığı 143 kilogramdan 292 kilograma çıktı.
Uzmanlardan Acil Eylem Çağrısı
Uzmanlar, verim artışına rağmen yerli ırkların azalmasının iklim değişikliği, salgın hastalıklar ve çevresel stres koşullarına karşı hayvancılık sektörünün direncini azalttığını belirtiyor.
Türkiye’nin gelecekteki gıda güvenliği ve sürdürülebilir hayvancılık stratejileri için, yerel gen havuzunu koruyacak ve yerli ırk sayısını artıracak acil politikaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Sektörün başarısı, yüksek verim ile yerel genetik zenginliğin dengelenmesine bağlı olacak.




