SDÜ'lü öğrenci Isparta'nın vergi davranışsal analizini yaptı. Isparta'daki mükelleflerin yüzde 88'i vergi oranlarını çok yüksek buluyor, vergi adaletsizliğine inanıyor. İlk 3'te KDV, Gelir Vergisi ve ÖTV yer alıyor. Vergi kaçırma ya da vergiden kaçınma gibi bireysel tepki içerisinde olan mükellefler, yasal yollardan daha az vergi ödemeyi yasal ve doğru olarak görüyor.

SDÜ Yüksek Lisans Öğrencisi Jale Sabbağ, Yüksek Lisans tezinde Isparta'nın vergiden kaçınmanın nedenlerini ortaya koydu. Mükeleflerle yapılan anketten elde edilen verilere göre Isparta'dan vergiden kaçışın nedenleri şöyle: "Vergi oranlarının yüksekliği. Mükelleflerin vergi kapsamı dışındaki kaynaklardan kazanç veya irat elde etmeye çalışması veya vergi dışı servet unsurlarını edinmeye çalışması vergiden kaçınmaya yol açmakta. En önemli nedenlerinden birisi de vergi mükelleflerinin vergi ödeme konusunda isteksiz davranmaları."
         
Mali olayların insan tutum ve davranışları üzerindeki etkilerini inceleyen davranışsal kamu maliyesi alanında eğitim gören SDÜ Yüksek Lisans Öğrencisi Jale Sabbağ, Isparta'nın vergiden kaçış ya da kaçınma direncini ölçtü. Yüksek Lisans Tezi'nde Ispartalı mükelliflerin vergiye karşı davranışsal analizini yapan Yüksek Lisans Öğrencisi Sabbağ, yaptığı anketler sonucunda çok önemli verilere ulaştı. Mükellefler vergi oranlarını çok yüksek görüyor, uygulamada adaletsizlikler olduğuna inanıyor. KDV, Gelir Vergisi ve ÖTV en ağır vergi kalemleri olarak görülüyor, vergi kaçırma ya da vergiden kaçınma eylemlerini yasal ve doğru olarak görülüyor. Bunu yapanların büyük bir bölümünün vicdanen rahatsız olduğunu açıkça ifade ettiği de tezin önemli sonuçlarından birisi.

YÜZDE 88: VERGİ YÜKÜ AĞIR

İşte Isparta'nın vergi davranışsal analizi: "Mükelleflerin vergiye karşı tutum ve davranışlarını belirlemek için Isparta ili gelir vergisi mükelleflerinin vergiden kaçınma algılarını belirlemek amacıyla nicel bir araştırma yapılmıştır. Çalışmanın ekinde yer alan anket formuyla mükelleflerin vergiden kaçınma konusunda düşünceleri alınmış ve vergiden kaçınma düşüncesinin yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim, mükellefiyet türü, aylık gelir ve iş deneyim süresine göre vergiden kaçınma düşüncesinin mükelleflerde farklılık yaratıp yaratmadığının tespiti yapılmıştır.

Bilinçli mükellefler ödemeleri gereken vergi miktarları, vergi kesintileri, vergi oranları hakkında bilgi sahibidir. Mükelleflere vergi bilincini tespit etmek amacıyla ülkemizde uygulanan vergi oranlarının yüksek olup olmadığı sorulmuştur. Mükelleflerin %88’i vergi oranlarını çok yüksek veya yüksek olarak nitelendirmiştir.

Mükelleflere üzerindeki toplam vergi yükünü ağır hissedip hmedikleri sorulmuştur. Elde edilen sonuçlar daha önce yapılan çalışmalarla benzerlik göstermiş olup, mükelleflerin yarısından fazlası (% 51,8) üzerindeki vergi yükünü ağır bulduklarını, % 29,5’i ise çok ağır bulduklarını ifade etmişlerdir.

KDV, GELİR VERGİSİ VE ÖTV

Vergiler gelirleri dolaylı ve dolaysız vergi olarak ayrılmaktadır. Dolaysız vergiler daha çok istihdam, gelir ve sermaye üzerinden alınırken, dolaylı vergiler ise tüketim üzerinden alınmaktadır. Bu bağlamda mükelleflerin yük olarak gördükleri verginin türü sorulmuş olup mükelleflerin çoğunluğu ilk sırada KDV’nin, ikinci sırada gelir vergisinin ve üçüncü sırada ise ÖTV’nin daha fazla yük oluşturduğunu belirtmiştir.

VERGİ YÜKÜ DAĞITIMI ADALETSİZ
       
Vergiden kaçınma nedenleri konusunda fikirlerin alındığı çoktan seçmeli soruda mükelleflerin çoğunluğu vergi oranlarının yüksek olmasını ve vergi yükünün dağılımındaki adaletsizliği temel nedenler olarak göstermişlerdir. Vergi idaresinin yetersizliği ise etkisi en az olan neden olarak görülmüştür. Çalışmaların birçoğunda belirtildiği gibi yüksek vergi oranları vergiden kaçınmayı teşvik etmektedir. Bu sonuçdaha önce yapılan çalışmalarla benzerlik göstermektedir. Uygulanacak düşük vergi oranları vergiden kaçınmayı azaltacaktır. Mükellefler için vergiden kaçınmanın bir diğer önemli nedeni vergi sisteminin adil olmadığı inancıdır.  Vergisini tam ve doğru olarak ödeyen gelir vergisi mükelleflerininaynı zamanda dolaylı vergilere de maruz kalması vergiden kaçınmayı güdüleyici bir faktördür. Bu sebeple vergi yükünün mükellefler arasında dengeli bir şekilde dağılması vergi kaçırma ve vergiden kaçınma eğilimlerinihafifletecektir. Kaçınma ve kaçırma eylemlerine başvuran mükellefler bir taraftan da ödemedikleri vergileri diğer mükelleflere yükleyerek adaletsizliğin boyutunun daha da artmasına yol açmaktadırlar.

VERGİ BİLİNCİ VAR

Vergi oranları hem devlet hem de mükellefler için önemlidir. Mükellefler açısından vergi oranlarının önemini belirlemek için mükelleflerin düşünceleri alınmıştır. Ülkemizde uygulanan vergi oranları hakkında mükelleflerin bilgisinin olup olmadığını tespit etmek için yöneltilen soruya yanıt olarak mükelleflerin büyük bir çoğunluğu (% 58,3) vergi oranları hakkında bilgiye sahip olduklarını ifade etmişlerdir. Bu sonuç mükellefler arasında vergi bilincinin yerleşmiş olduğunu tek başına göstermese de, vergi ile ilgili sorumluluğunun boyutunu bilmesi anlamında değerlidir. Eğitim durumuna göre değerlendirildiğinde mükellefler arasında bu düşünceye katılıp katılmayanlar arasında anlamlı farklılıklar gözlenmiştir.Yani eğitim seviyesi düşük olanların vergi oranları hakkındaki bilgisinin zayıf olduğu, eğitim seviyesinin artması ile bilgi seviyesinin arttığı görülmüştür. Gelir durumuna göre değerlendirildiğinde ise,özellikle orta ve üst gelir grubunda olan mükelleflerin vergi oranları hakkındaki bilgisinin daha yüksek olduğu görülmüştür.

DEVLETİN TAM GÜVEN SAĞLADIĞI SÖYLENEMEZ

Mükelleflerin bir kısmı (% 42,4) aynı gelir grubunda olan diğer mükelleflere oranla dahafazla vergi ödediği düşüncesine katıldığını belirtirken, bir kısmı da (% 38,6) bu düşünceye katılmamıştır. Bu da vergi yükünün toplumda adil ve dengeli dağılması konusunda devletin mükellefler üzerinde tam bir güven sağlayamadığını göstermektedir. Aylık gelir durumuna göredüşünceler arasında farklılık olup olmadığı incelendiğinde gelir durumu farklı olanlar arasında verilen yanıtların farklılık gösterdiği saptanmıştır. Aylık geliri 4.000 TL ve üzeri aylık geliri olan mükelleflerin %58,5’i, diğer mükelleflere göre daha fazla vergi ödediğini düşündüğünü belirtmiştir. Bunun en önemli sebeplerinden biri aylık geliri 4.000 TL ve üzeri olan mükelleflerin artan oranlı gelir vergisi tarifesi nedeniyle vergi yükünü daha fazla hmeleri gösterilebilir.

VERGİ KAÇIRMA VE VERGİDEN KAÇINMA

Mükellefler vergi ödememek için ya yasal yollara ya da yasal olmayan yollara başvurmaktadır. Özellikle yapılan en yaygın uygulamalar vergi kaçırma, vergiden kaçınma gibi bireysel tepkiler şeklindedir. Bu kapsamda çalışmaya katılan mükelleflerin % 52’si,yasal yollardan daha az vergi ödemeye gayret göstermenin rasyonel bir davranış olduğunu belirtmişlerdir.

ASLINDA RAHATSIZLIK DUYUYORLAR
       
Vergi ödemeye karşı tutum ve davranışlar kişiden kişiye, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu kapsamda mükelleflerin vergiden kaçındığında herhangi bir rahatsızlık duyup duymadıkları sorulduğunda, mükelleflerin % 65’i vergiden kaçındığında rahatsız olduğunu dile getirmiştir. Ayrıca bu sonuç ile cinsiyet, eğitim durumu ve iş tecrübesi değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur.

DAHA AZ VERGİ ÖDEME YOLLARINI ARIYORLAR

Vergi yükü mükelleflerin ödedikleri vergi ile doğru orantıdadır yani vergi yükü arttıkça ödedikleri vergi miktarı da artmaktadır. Bu yüklerden kurtulmak için mükellefler vergiden kaçınma yoluna başvurmaktadır. Bu bağlamda mükelleflerin vergi yükünün ağırlığını htiklerinde daha az vergi ödemenin yollarını araştırıp araştırmayacağı sorusu yöneltilmiş bu düşünceye hem katılan hem de katılmayan birbirine yakın çıkmıştır. Yaş gruplarına göre değerlendirildiklerinde genç mükelleflerin çoğunluğu daha az vergi ödemenin yollarını araştırırken, orta yaştaki mükelleflerin çoğunluğu ise bu görüşe katılmadıklarını ifade etmişlerdir. Eğitim değişkenine göre değerlendirildiğinde ise eğitim durumları arasında önemli farklılıklar görüldüğü saptanmıştır.Mükellefler, eğitim seviyeleri arttıkça daha az vergi ödemenin de yollarına başvurmaktadırlar.

SATIN ALMA TERCİHLERİ VERGİ DURUMUNA GÖRE

Yüksek vergiler satın alma üzerinde daraltıcı bir etkiye sahiptir. Vergi mükellefleri verginin düşük olduğu mal ve hizmet satın alma yoluna giderek vergiden kaçınmaktadırlar. Mükelleflerin satın alma tercihlerinde verginin etkisinin olup olmadığının belirlenmesi için herhangi bir satın alma düşüncesinde fiyatın içindeki vergi tutarının yüksek olmasının tercihler üzerinde etkisinin olup olmadığı sorulmuştur. Verilen yanıtlarda % 46,5 ile bu düşünceye katılanların oranının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Cinsiyete göre değerlendirildiklerinde kadın mükelleflerin % 52,2’si bu görüşe katılırken, erkek mükelleflerin % 45,8’i ise bu görüşe katılmadıkları görülmüştür.

OTOMOBİL TİCARETİNDE VERGİNİN ETKİSİ: YÜZDE 71

Türkiye’de otomobil fiyatı içindeki vergi payı gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında göreceli olarak yüksektir. Katma değer vergisi ve özellikleözel tüketim vergisi otomobillerin fiyatlarının yükselmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda somut olarak mükelleflerin otomobil tercihlerinde otomobil vergisinin yüksek olmasının satın alma kararlarını olumsuz etkileyip etkilemediği sorusu yöneltilmiş ve mükelleflerin %71,1’i verginin satın alma kararlarında olumsuz etki ettiğini ifade etmiştir. Mükellefler yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde, genç ve orta yaştaki mükelleflerin çoğunluğu ÖTV’nin yüksek olması halinde otomobil satın alma kararının olumsuz etkileneceğini ifade ederken, yaşlı mükelleflerin çoğunluğunun ise bu görüşe katılmadığı görülmüştür.Cinsiyet değişkenine göre değerlendirildiğinde ise kadınların %76,1’inin, erkeklerin ise %70,6’inin bu görüşe katıldıkları görülmüştür. Dolayısıyla ÖTV’nin yüksek olması halinde, kadın mükelleflerin satın alma kararlarının daha fazla olumsuz etkilendiği görülmektedir.

Düşük vergi ödeme ve gelir artışını sağlamak mükelleflerin en önemli amacıdır. Vergiden kaçınmak için mükelleflerin daha düşük vergi oranlarına sahip olan yerler olduğunda tercihini değiştirip değiştirmeyecekleri sorulduğunda yerleşim yerlerini değiştirmeyeceklerinin oranının yüksek olduğu (% 64) görülmüştür. Mükelleflerin çoğunluğu vergi oranları düşük olduğunda ikamet yerlerini değiştirmeyeceklerini ancak yatırım yerlerini değiştirebileceklerini belirtmektedirler. Erkek mükelleflerin yerleşim yerini değiştirme konusunda kadınlara nazaran daha esnek hareket edebildiği söylenebilir.

VERGİ YÜKSEK OLURSA YATIRIM YAPMAYACAKLAR

Yatırım araçlarındaki vergi yükü gelir azaltıcı etkisi olduğu için kişilerin yatırım tercihlerini etkilemektedir. Mükelleflerin vergiden kaçınma algılarını belirlemek için yatırım aracı olarak değerlendireceği düşündüğü araçlardan birine yüksek vergi uygulandığında kararlarının olumsuz etkilenip etkilenmediği sorulduğunda, mükelleflerin % 64’ükararlarının olumsuz etkileneceğini ifade etmiştir. Mükelleflerin vergi stopajının yüksek olması halinde yatırım kararlarının olumsuz etkileneceği düşüncesi konusunda hemfikir oldukları, ancak yaşlı mükelleflerin bu görüşe daha az katıldıkları görülmektedir.

DÜŞÜK VERGİ OLAN YERE YATIRIM

Benzer şekilde vergi oranının düşük olduğu yatırım araçlarında parasını değerlendirip değerlendirmeyeceği sorulduğunda % 70’inden fazlası düşük vergi oranına sahip yatırım aracında parasını değerlendireceğini belirtmiştir.

Vergi kayıp, kaçakları ve vergi kaçırmanın önlenmesinde vergi ile ilgili yasal boşlukların ortadan kaldırılması zorunludur. Bu nedenle yasaların gözden geçirilmesi etkili bir vergi sisteminin kurulması ve mükelleflere vergi bilincinin kazandırılması amaçlanmalıdır. Bu nedenle az vergi ödemek için yasalardaki boşluklardan yararlanmanın doğru bir davranış olup olmadığı sorulmuş alınan yanıtlarda bu düşünceye mükelleflerin % 43,5’lik bir çoğunluğunun katıldığı görülmektedir. Eğitim düzeylerine göre değerlendirildiğinde,eğitim düzeyi daha düşük olan mükelleflerin daha büyük oranda bu görüşe katıldığı görülmektedir. Bir başka deyişle, eğitim durumu ile yasalardaki boşluklardan yararlanmak arasında negatif bir ilişkinin olduğunu söylemek mümkündür.

VERGİDEN KAÇINMA NEDENLERİ

Son söz olarak, bu çalışmada vergi kaçırmak ve vergiden kaçınma gibi mükellef nezdinde kolaylıkla birbirinin yerine kullanılabilecek iki kavram arasında vergiden kaçınma algısı ayırt edilmeye çalışılmıştır. Soyut, muğlak, üstü kapalı veya zihinde vergi kaçırmayı anımsatacak önermelere mükellefler katılmayabilmekte veya kararsız kalmakta iken, vergiden kaçınmayı somut olarak ölçen sorularda mükelleflerin daha büyük kısmının katıldığı söylenebilir. Bu durum, mükellefler tarafında da vergiden kaçınmanın meşru ve doğru bir davranış olduğunu düşündürtmektedir. Bunun dışında, vergiden kaçınma algısının demografik değişkenler ile ilişkisi bağlamında, özellikle cinsiyet, eğitim durumu değişkenleri ile vergiden kaçınma algıları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler daha fazla ortaya çıkmıştır. Buna karşılık, medeni durum, gelir durumu, iş tecrübesi değişkenleri ile vergiden kaçınma algıları arasında daha az anlamlı ilişkiye rastlanmıştır. Mükellefin gerçek veya basit usulde vergilendiriliyor olması ise, vergiden kaçınma algısına etki etmemektedir."
Muhabir: Haber Merkezi