BEN HER AY TAKIMA 1050 TL VERMEYE HAZIRIM
Açıklama: İş adamı Mehmet İpekçi; "Ben Ispartasporda görev alayım veya almayayım takıma her gün 35 TL, bu da ayda 1050 TL eder nakit para vermeye hazırım dedi.
Ispartaspor’un başarılı ve şampiyon olduğu 1999 sezonu ile daha sonra da 4 defa olmak üzere 5 dönem Ispartaspor’da yöneticilik yapmış olan Ispartaspor’un eski yöneticilerinden İşadamı Mehmet İpekçi, Ispartaspor’un içinde bulunduğu duruma çok üzüldüğünü, kulübün ve takımın bu rezil durumdan acilen kurtarılması gerektiğini söyledi.
Gelmiş geçmiş bütün yöneticilere, oyunculara ve kulüp başkanlığı yapmış herkese emeklerinden ve çalışmalarından dolayı teşekkür ederim. Ispartaspor için herkes çalıştı imkanları dahilinde elinden geleni yaptı. Ispartaspora tüm Isparta halkı olarak sahip çıkalım.
“BEN HER AY TAKIMA 1050 TL VERMEYE HAZIRIM”
Ben Ispartaspor’da görev alayım veya almayayım takıma her gün 35 TL, bu da ayda 1050 TL eder nakit para vermeye hazırım.
Ancak, yönetimdeki herkesin de ayda kulübe 1000 TL vermelerini istiyorum. 24 kişiden oluşan bir yönetimde her yönetici 1000’er TL verirse sezon 10 ay sürdüğüne göre bu 10 ayda 240 bin TL eder.
Buna takıma gelen iddia gelirleri, seyirci hasılatı ve benzeri gelirler de eklenince takımın bir sezonluk geliri 500 bin TL’yi bulur. Buna, şehrini seven, takımını seven işadamlarının ve çeşitli kurum ve kuruluşların desteleri de eklenince bu gelir 1 milyon TL’ye ulaşır.
“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALIDIR”
Bu para ile çok güzel kaliteli bir takım ve kaliteli bir teknik heyet oluşturularak ligde çok rahat bir şekilde şampiyonluğa oynanabilir. Kurulan takıma, Isparta amatör kümesindeki takımlar taranarak en iyi oyuncular tespit edilip profesyonel yapılarak eklenince çok güzel ve kimsenin tutamayacağı bir takım ortaya çıkar. İşte tüm bunların olması için herkesin elini taşın altına sokması lazımdır.
İPEKÇİ; “ISPARTASPOR, ISPARTA’NIN TAKIMIDIR”
Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan İşadamı Mehmet İpekçi, bu konuda adeta açtı ağzını yumdu gözünü. İpekçi açıklamasında; “Ispartaspor, Isparta’nın takımıdır. Ispartaspor’u içinde bulunduğu durumdan kurtaracak olan da bu şehirde olsun yada olmasın Ispartalı olan herkesin görevidir. Çünkü, Ispartaspor bu şehrin tek profesyonel takımıdır. Bu takım bir üst lige çıkarsa şehir de çıkacak, amatör kümeye düşerse şehir de düşecektir. Tüm Ispartalıların bu bilinç içinde olduğuna inanıyorum.
“BU ŞEHİRDEN EKMEK YİYEN HERKES TAKIMA SAHİP ÇIKMALI”
Ben bu şehirde yani Isparta’da doğdum, Isparta’da büyüdüm. Isparta bana ev aldırdı, iş yeri açtırdı ve araba aldırdı. Yani, sahip olduğum mal varlığımı Isparta’ya borçluyum. Ben gibi olan ilimizde binlerce kişi var. İşte ben ve bu binlerce kişi Ispartaspor’da bizim şehrin takımı, bizim takımımız diyerek Ispartaspor’a sahip çıkmalıdır.
Eğer böyle olursa ki, ben olacağına inanıyorum. Ispartaspor hiçbir zaman amatör kümeye düşmeyecek aksine bir üst liglere yükselerek yoluna devam edecektir. Bu şehirde yaşayan, bu şehirden ekmek parası kazanan ve bu şehrin havasını soluyor, suyunu içen herkes bu takıma sahip çıkmalıdır.
“BANA VERİLEN GÖREVİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPTIM”
Ben Isparta’da uzun yıllar amatör olarak futbol oynadıktan sonra 1999 yılında İşadamımız Atakan Yazgan’ın Başkanlığında oluşturulan yönetimde yer alarak Ispartaspor’u devraldık. Aynı yönetimde bana Genel Kaptanlık görevi verildi. Tüm yönetici arkadaşlarım gibi ben de bana verilen bu görevi en iyi şekilde yerine getirmenin gayreti içinde oldum.
“TAKIMIMIZI DAHA İLK YIL ŞAMPİYON YAPTIK”
İşadamımız Atakan Yazgan Başkanlığındaki, içinde benim de bulunduğum yönetim kurulu liderliğindeki Ispartaspor futbol takımı o yıl şampiyon olarak 3. Ligden 2. Lige çıktı. Çünkü o yıl Başkanımız Atakan beyin önderliğinde biz Valisinden Belediye Başkanına, İşadamlarından basınımıza ve taraftarlarımıza kadar herkesle birlik ve beraberlik içinde olduk. Adeta tek yumruk olduk. Neticesinde de başarı yani şampiyonluk geldi.
“İKİNCİ SEZONUMUZDA 1. LİGİN KAPISINDAN DÖNDÜK”
Biz 2000 yılında da yani ikinci sezonda da Ispartaspor’da görev aldık. O yılda da takımımız bu defa 2. Ligde şampiyonluk kovaladı. Göztepeyle, Karşıyaka ve şuanda Bank Asya liginde mücadele eden bir çok takımla mücadele ettik. Son maçımızda Göztepe’ye 2 – 1 yenilerek 1. Ligin kapısından döndük. Eğer, o gün Göztepe’yi yenebilseydik 2001 sezonunda şuandaki ismi Süper Lig olan 1. Lige çıkmış olacaktık. Kısacası, yönetim olarak Ispartaspor’daki ikinci sezonumuzda da takımımıza başarılı bir sezon yaşattık.
“O DÖNEMDE TAKIMIMIZIN MAÇLARINA 10 BİN SEYİRCİ GELİYORDU”
O dönemde maçlara 8 bin taraftardan aşağı seyirci gelmiyordu. Tribünler tıklım tıklım doluyordu. O dönem oynadığımız Afyonspor maçı gibi derbi maçlarımıza ise 10 binin üzerinde seyirci geliyordu. 1. Ligin kapısından dönüp şampiyon olamadığımız için takımımız 2. Ligde iken görevden ayrıldık ve görevi başka bir yönetim kuruluna devrettik. Ben, daha sonra sırasıyla 2003, 2005 ve 2008 yıllarında da Ispartaspor’da yönetim görevinde bulundum.
“BU TAKIM İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMDAN KURTARILACAKTIR”
2000 yılından bu yana 10 yıl geçti ve bugün 2010’dayız. Ispartaspor’umuzun içinde bulunduğu durum ise çok kötü. Bu durum bizleri derinden üzüyor. Ancak, bu takım sayın Valimizin önderliğinde Belediye Başkanımız, işadamlarımız kısacası Ispartaspor’u seven tüm Isparta halkının destekleriyle içinde bulunduğu bu kötü durumdan kurtarılmalıdır ve kurtarılacaktır da.
“TAKIMDAN FAYDALANMAK İÇİN DEĞİL, TAKIMA FAYDA SAĞLAMAK İÇİN YÖNETİCİ OLUNUR”
Isparta basınından takip ettiğime göre, Ispartaspor üzerine konan temlikler takımı borç yükünün altına sokmuş. Bu borçlardan büyük bölümü de eski yöneticilerin. İşte ben bu durumu anlamıyorum veya anlam veremiyorum. Çünkü, yöneticiler Ispartaspor’a bir şeyler verebilmek, takıma faydalı olabilmek için göreve gelirler. Kulübü zarara uğratmak için değil.
Ancak, burada kimseyi suçlamak istemiyorum ama son zamanlarda Ispartaspor borçlandırılarak büyük zarara uğratılmış. İşte o borçlar yüzünden şuanda takım bu durumlara gelmiş. Onun içindir ki, kulübe faydalı olmak için yönetici olunmalıdır. Kulüpten faydalanmak için değil. Kulüpte güvenilir bir yönetim görev almalıdır.
“YÖNETİMLER KULÜBÜ BORÇSUZ DEVRALMALI VE BORÇSUZ DEVRETMELİDİR”
Bir de benim buradan çok önemli bir önerim var. O da şudur. Bilindiği gibi hemen hemen her gelen yönetim Ispartaspor’u borçlandırıp gitmektedir. Bunun önüne ancak tüzük değişikliği ile gidilebilir. İşte bunun için tüzüğe ‘Ispartaspor yönetim kurulu görevini borçsuz devralmalı ve borçsuz devretmelidir’ maddesi ilave edilmelidir. Eğer, bu şekilde bir değişiklik yapılırsa hiçbir yönetim kulübü bugünkü gibi borçlandıramaz ve borç batağına sürükleyemez.
5 Dönem Ispartaspor’da yöneticilik yaptım ve hiçbir dönemimde de kulübe 1 TL temlik koydurmadım. Çünkü ben yöneticiliği takımdan faydalanmak için değil, takıma faydalı olabilmek için yaptım. Çünkü ben Ispartalıyım yani bu şehrin bir ferdiyim. Yönetici olan kişi vaktini ve naktini bu takım için vermelidir. Eğer, vermiyorsa zaten yönetici değildir veya görevini yapmıyor demektir.
“CUMHURBAŞKANLARI ÇIKARMIŞ BİR ŞEHRİN TAKIMI BÖYLE OLAMAZ”
Ispartaspor’un içinde bulunduğu bu durum beni çok üzdüğü için maçlara da gitmiyordum. Ancak, geçtiğimiz hafta Yeni İskenderunspor maçına gittim. Ama, 7 – 0’lık tarihi skordan sonra adeta kahroldum. Benim şehrimin takımı böyle olmamalı diye düşündüm ve hemen Milletvekilimiz sayın Sait Dilek’i arayarak takımın içinde bulunduğu durumu anlattım. Kendisi, Ispartaspor’a destek vereceklerini ve yalnız bırakmayacaklarını belirterek önümüzdeki Cuma günü bunun için Isparta’ya geleceğini söylediler. Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar çıkarmış bir şehrin takımı böyle olmamalı, olamaz da” dedi.
Yunus Özler - Demokrat





