HABER-YORUM
Siyasi Partiler yasası çok acilen çıkartılmalı. Bunu niçin söylüyorum, son günlerde AK Parti’nin başlattığı tek liste geleneğine MHP ve DP’de katıldı.
AK Parti’nin İlçe, merkez ilçe kongrelerinde seçime hep tek liste ile gidildi. Aday olan birkaç isim, Genel merkez tarafından teke indirildi ve o isim üzerinden yapılan  kongrelerde başkan Genel merkezin belirlediği isim oldu.
Madem Genel merkez adayını belirleyecekti, madem genel merkez tek liste ile seçime gidilmeyi uygun görecekti de; neden kongrelere gerek var ki!...  
O zaman seçim sistemini değiştirin, Genel merkezin atadığı isimle yola devam edin.
Türkiye’de siyasi gelenekler değişmeye başlamıştır. Siyasi geçmişi olanlar bilir. Isparta’da Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisinin hakim olduğu dönemlerde İlçe ve İl Başkanlıklarına en az 4-5 tane aday çıkar ve kıyasıya bir yarış yaşanırdı.
Belediye ve Milletvekili seçimlerindeki ön seçimlerde 30-40 tane aday adayı çıkar, üye bazında yapılan ön seçimlerede genel merkez listenin ilk sıralarında çıkanları aday yapar, geleneğe uyardı. Gerçi sonradan Çiller döneminde o gelenekte bozuldu....
Bugün geldiğimiz nokta değişim kendisini göstermiştir. Bunun siyasi partilere göre haklı gerekçeleri olabilir. Şöyle ki isim vermek istemiyorum ama AK Parti Milletvekili ile bu konuyu konuştuğumda bana 
“Geçmişi iyi hatırla. Özellikle DP ve ANAP döneminde birden fazla adayla gidilen il, ilçe kongrelerinde yaşanan çekişme, tartışma ve rekabet o partileri küçültmüştür. Çünkü kaybeden taraf ve yandaşları partiye küsmüş ve sonuçta o partiler küçüle küçüle bugün siyaset sahnesinden ya silinmiş yada % 1-2’lere kadar düşmüştür. Bu nedenle tek liste ile seçime gitmenin doğru olduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar demokrasiye aykırıda olsa, parti içi rekabeti, küskünlüklerin önüne geçebilmenin yolu tek liste ile seçime gitmektir” dedi.
İşte AK Partinin il bazındaki seçim stratejisi böyle. Tek liste ile seçime giderek parti içindeki rekabetin ve küskünlüklerin önüne geçerek birlik ve beraberliği sağlamak.
Isparta Ak Parti ilçelerde, merkez ilçede seçimlere genel merkezin uygun gördüğü isimlerle, yani tek liste ile seçime gitmeyi uygun görmüştür. Önümüzde, 22 Nisan Pazar günü İl kongresi var. İl Başkanlığı için 7-8 tane isim genel merkeze çağrıldı ve genel merkez bu isimler üzerinden eski il başkanı Nuri Uzaktaşı aday göstererek diğer adayların önünü kesmiş oldu. Kimse ‘Benim adaylığımı engellediler, beni aday yapmadılar deme lüksüne sahip değil. Genel merkez, dolayısıyla Başbakan böyle uygun gördü’ diyerek kaderine razı oluyor.
AK Partinin başlattığı tek liste ile seçim geleneğine son yapılan Demokrat Parti il ve Milliyetçi Hareket Partisi merkez ilçe kongresinde de tanık olduk. Demokrat Parti il kongresinde mevcut Başkan Hüseyin Dede tek liste ile gidilen seçimde yeniden il başkanı olarak, AK Partinin başlattığı geleneğe uyarken, şanlı mazisindeki o şaşalı, o çok adaylı  günleri de bizlere hatırlatmış oldu.
Gelelim MHP’deki duruma. MHP’nin merkez ilçe kongresinde iki liste ile seçime gidileceği günlerdir konuşuluyordu. Mevcut Başkan Ramazan Pala’nın karşısına Av. Ali Ballı aday olmuştu. Hatta kongrenin yapıldığı güne kadar listeyi teke indirmek için bir hayli gergin geçen görüşmelerde Genel merkezin dediği oldu ve Ali Ballı’nın feragat etmesi sağlandı. Böylece MHP’de AK Parti’nin yolundan, yani tek liste geleneğini başlatarak, siyasetteki değişime ayak uydurmuştur. MHP’nin de önümüzdeki ay yapılacak olan il başkanlığı kongresinde de tek listeli seçim olursa kimse bunu süpriz saymasın.
AK Partinin başlattığı tek liste ile seçime gitme geleneğine uymayan, Demokrasiyi içine sindiren Cumhuriyet Halk Partisinde ise önce merkez ilçe, ardında da il kongresi yapılacak. Büyük olasılıkla birden fazla adayın yarışacağı seçimlerde son tüzük değişikliğinin uygulanıp uygulanmayacağı merak konusu. CHP’deki yeni tüzük değişikliği ile çarşaf listenin uygulanması gündemde. Türkiye’de siyasi partiler yasası ve seçim sistemi mutlaka değişmeli. Genel Başkanların hakim olduğu sistem yerine, üyelerin söz hakkının olduğu sistem gelmeli.
Milletvekili seçimlerinde de yine Genel Başkanın belirlediği adaylar yerine, halkın sevdiği, tavsip ettiği, dayatmacı zihniyetin hakim olmadığı, demokrasinin işlediği, tüm siyasi partilerin biraraya gelerek ortak akılda buluştukları,ileri demokrasi ülkelerinde uygulanan sistem ülkenin önünü açacağı gibi, parası olan, nüfusu olan, genel başkana yakın olanların seçildiği günümüzde ‘yeter söz milletindir’ anlayışının hakim olduğu yeni bir sistemin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Saygılarımla...