Halk arasında genellikle ‘Çarşamba Pazarı’ olarak bilinen ‘Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi’ ile ilgili bir şeyler yazma zamanı geldi. Uzun süredir sürüncemede kalan, Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Günaydın’ın ‘sona yaklaştık’ dediği bu proje ile ilgili söyleyeceğimiz çok söz, yazacağımız çok konu var.

MHP’LİLERİN AÇTIĞI DAVA!

            Eski Belediye Başkanı Hasan Balaman’ın 30 Eylül 2005’te yaptığı ihale, zamanın MHP’li Belediye Meclis Üyeleri tarafından ‘yürütmenin durdurulmaması ve ihalenin iptali’ istemiyle Antalya 1. İdare Mahkemesi’ne şikayet edilmişti. 2005/1895 esas sayılı bu şikayet dilekçesi ilk önce, “Belediye Meclis üyeleri bu konuda dava açamaz” gerekçesiyle Antalya 1. İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti.

            Daha sonra aynı MHP’li meclis üyeleri, Antalya İdare Mahkemesi’nin kararına Danıştay 13. Daire Başkanlığı nezrinde itiraz ettiler. Danıştay 13. Dairesi 2007/1311 esas sayılı kararı ile Antalya İdare Mahkemesi’nin kararını bozarak, meclis üyelerinin böyle bir dava açma yetkisinin olduğuna karar verdi.

            Bu karara, ihaleyi kazanan yani müdahil olan Kadıahmetoğulları firması itiraz etti. Bu itiraz Danıştay tarafından reddedildi ve dosya Antalya 1. İdare Mahkemesi’ne gönderildi. Antalya 1. İdare Mahkemesi, Isparta’da İdare Mahkemesi bulunduğu için dosyayı Isparta’ya gönderdi.

            Davacı, MHP’li meclis üyeleri. Davalı, Isparta Belediye Başkanlığı Antalya’nın davanın Isparta’da görülmesi gerektiği yönündeki kararına itiraz etmezken, bu karara ilginç bir şekilde Kadıahmetoğulları firması itiraz etti.

NEDEN İTİRAZ EDİLDİ?

            Dava süreci bu şekilde işlerken arada bir parantez açarak MHP’li Belediye Meclis üyeleri ihalenin neden iptal edilmesini ve yürütmenin durdurulmasını istediklerini de anlatmamız gerekiyor.

            BİR: 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ‘kamulaştırması yapılmamış yerler ihaleye çıkılamaz’ Kanun böyle söylerken, eski yönetimin kamulaştırmayı tamamlamadan ihaleye çıktığı iddia ediliyor.

            İKİ: Çarşamba Pazarı’nın bulunduğu alanın imar planında 7 kat inşaat yapma izni bulunuyor. Bunu dikkate alan MDC Turcmall firması 7 kat üzerinden teklif veriyor. Ancak, ihaleyi kazanan Kadıahmetoğulları firması ise 11 kat üzerinden proje teklifi yapıyor. MHP’li eski meclis üyeleri ise bunun 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ‘rekabet ve eşitlik’ ilkesi ile imar kanununa aykırı olduğunu iddia ediyor.

            ÜÇ: Davacı MHP’li meclis üyeleri; ihalenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan Belediye Kanunu’na göre, kat karşılığı inşaat ihalelerinde, arsa satışı da söz konusu olduğundan dolayı meclis kararı alınması gerektiğini ancak alınmadığı iddia ediyorlar.

***

            İhalenin iptali ve yürütmenin durdurulması talebinde bulunan 9 MHP’li belediye meclis üyesinin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceklerini de merakla bekliyorum.

HASAN BALAMAN’A SORULAR

            BİR: İhalenin yapıldığı tarihte, ITKM’nin bulunduğu alanda imar planı kaç kat inşaata izin veriyordu?

            İKİ: ITKM inşaatı için ihaleye çıktığınız tarihte kamulaştırması tamamlanmayan yer var mıydı?

            ÜÇ: Belediye Meclisi’nden, inşaat bittikten sonra belediye ile müteahhide kalacak yerlerin nereler olduğuna ilişkin ve buraların müteahhide tapu devrine ilişkin karar aldınız mı?

            DÖRT: Zamanın AKP’li Meclis Üyesi Seyfettin Kalem’in söz konusu ihale ile ilgili kamu zararı oluştuğu iddiasıyla yaptığı suç duyurusundan sonra gelen müfettişe verdiğiniz yazılı ifade de, “14 milyon TL otopark parası alacağım” şeklinde yazılı bir savunmanız var mı?

            BEŞ: Siz Belediye Başkanlığınız döneminde Kadıahmetoğulları’ndan toplam ne kadar otopark parası aldınız ve tahakkuk ettirdiniz?

            ALTI: Otopark yönetmeliğine göre ortak mülkiyet olması gereken 34 bin 500 metrekarelik otoparkı hangi yönetmelik ve kanunlara göre belediyeye devrettiniz?

            YEDİ: Müteahhit otopark parasını yatırdıktan sonra ITKM’deki işyeri sahipleri o otoparkı ücretsiz mi kullanacak? Eğer ücretsiz kullanacaklarsa 34 bin 500 metrekarelik otoparkın belediye açısından ne önemi var?

            SEKİZ: Belediye Başkanlığınız döneminde müteahhide devrettiğiniz tapuları, encümen kararı ile mi yoksa belediye meclisi kararı ile mi devrettiniz?

            DOKUZ: Başkanlığınız döneminde imzaladığınız zeyilnamelerin sebebi neydi?

            ON: İmzaladığınız bu zeyilnamelerden doğan ranttan belediyeye kalan nedir?

            ON BİR: ITKM inşaatında bilirkişilik yapan bir kişi, Özkanlar kavşağı altgeçit inşaatında da danışmanlık yapıp her hangi bir ücret aldı mı?

MHP-SDÜ bir araya gelmeli

            Geçen ay içerisinde, terör örgütü sempatizanlarının Ülkü Ocakları’na mensup gençleri şehrin muhtelif bölgelerinde darp etmesi üzerine patlak veren olaylardan sonra MHP İl Başkanı İsa Yalçın bazı açıklamalar yapmıştı. Yalçın, açıklamalarında, “Üniversite yönetimi terör örgütü ve sempatizanları tarafından önemli kabul edilen günlerde, bu zihniyetin üniversitedeki uzantılarına, sağduyulu vatandaşların ve emniyetin uyarılarına rağmen gösteri yapmalarına izin verilmiş, ilerleyen zamanlarda da izinsiz gösteri düzenlemişler buna üniversite yönetimi müdahale etmemiş, emniyet mensuplarının da müdahale etmesine izin vermemiştir” demişti.

***

            Olaylardan sonra yapılan bu basın açıklamasının akabinde, Kanal 32’de yayınlanan ‘Isparta Basın Kulübü’ programına katılan MHP İl Başkanı İsa Yalçın burada da, “Siyasallaşma sürecinde, SDÜ, terör örgütünün arka bahçesi konumuna gelmiştir” dedi.

***

            Yalçın’ın ilk açıklamasından sonra bu köşeden iddiaları dile getirmiş ve Sayın Rektör Baydar’ın bunlara cevap vermesi gerektiğini yazmıştım. Yalçın’ın ilk açıklaması olayların sıcaklığı ile yapılmış bir açıklama olarak da değerlendirilebileceği için Rektör beyi aramadım, üstüne düşmedim.

***

            Ancak, Yalçın’ın, aynı iddiaları ‘Isparta Basın Kulübü’ programında da tekrarlaması üzerine Rektör Sayın Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ile görüştüm. Kendisi, Yalçın’a cevap vermemek için uzun süre direndi. Ancak, Sayın Baydar’a, bu konunun şahsından ziyade, Isparta’nın göz bebeği SDÜ’yü ilgilendirdiğini, açıklama yapmaması halinde kurumunda töhmet altında kalacağını anlattım.

***

            Rektör bey, MHP İl Başkanı İsa Yalçın’a cevap vererek, siyasi bir polemiğe girmek istemediğini söyledi. Ancak, 12 sene görev yaptığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde bacağı kesilmesi gereken bir gazinin ameliyatında yaşadığı bir anıyı anlattı. Anlatılan anıyı uzun uzun paylaşmama gerek yok. Ancak, Sayın Rektör’ün o anıyı anlatmaktaki gayesi, kendisine, “SDÜ terör örgütünün arka bahçesi haline geldi” denilmesinin en büyük haksızlık olacağını düşünmesinden kaynaklanıyor.

***

            Rektör bey, “Ben yüzlerce Gazi’yi tedavi ettim, yine yüzlerce şehidi teslim ettim. Ben nasıl terör örgütüne tolerans gösterebilirim” demek istiyor.

***

            MHP İl Başkanı İsa Yalçın veya SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ‘haklıdır’ veya ‘haksızdır’ demem. Bizim işimiz suçlu bulmak değil. Ancak benim bu olayda anladığım kadarıyla bir iletişim eksikliği var. Her iki tarafında birbiri ile konuşmadan, istişare etmeden hareket ettiğini düşünüyorum.

***

            Bu tür ‘tehlikeli’ tartışmalar hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Yerelde iktidar, genelde de 41 yıllık tecrübelerle dolu güçlü bir parti olan MHP ile 50 bin öğrenciye sahip, bünyesinden bir üniversite daha çıkarmaya çalışan SDÜ’nün yönetiminin kavga etmesi hiç kimseye bir fayda sağlamaz.

***

            Her iki taraf da; birbirinin vatan, millet sevgisini sınamaktan vazgeçerek, konuşmadan, açıklama yapmadan önce istişare etmeli, basına açıklama yapmak son çare olmalı. MHP yöneticileri de şunu iyi bilmeli ki; karşılarında, onların karşısında olan bir yönetim yok.