Anadolu kadını, sadece evinin direği değil, aynı zamanda toplumun geleceğini şekillendiren bir öğretmendir. Kadınlar, Türk toplumunun en güçlü yapı taşlarıdır. Geleneklerimizde, örf ve adetlerimizde kadının yeri daima kutsal kabul edilmiş, ona bir anne olarak büyük bir saygı gösterilmiştir. “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözü, bu kadim anlayışın en güzel yansımasıdır.
Bugün modern dünyada kadınlarımızın yükü belki de daha da arttı. Çalışan anneler, bir yandan iş hayatının zorluklarıyla mücadele ederken, diğer yandan evlerini düzenlemeye, çocuklarını büyütmeye, ailelerini ayakta tutmaya devam ediyorlar. Onların emeği, alın teri ve sevgisi, bu ülkenin geleceğini şekillendiriyor.
Ancak ne yazık ki kadına yönelik şiddet, baskı ve ayrımcılık gibi sorunlar hâlâ toplumumuzda varlığını sürdürüyor. Oysaki Türk milletinin köklerinde kadın, hiçbir zaman geri planda bırakılmamış, aksine her zaman baş tacı edilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda cephede mermi taşıyan da, devlet yönetiminde söz sahibi olan da, köyünde üretim yapan da hep kadındı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınlarımızın emeklerini, fedakârlıklarını ve toplum içindeki rollerini hatırlamak için bir vesile… Ancak kadınlarımızın hak ettiği değeri görmek için yalnızca bir günü değil, her günü bu bilinçle yaşamak gerekiyor. Kadın güçlü olursa aile güçlü olur, aile güçlü olursa toplum ayakta kalır.
Fedakârlıklarıyla, sevgileriyle, sabırlarıyla geleceğimizi inşa eden tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Onlara saygı ve minnetle…
Fatih Kaplan
“Köşe Taşları”
