Ağun, sendikanın sadece hizmet verimliliği açısından asli görev yeri olan hastaneye dönüş talebinde bulunduğunu vurgulayarak, “Talebimiz, sanki tüm personelin yeri değiştirilecekmiş gibi sunularak, üniversite içinde bilinçli şekilde huzursuzluk yaratılmak istenmiştir” dedi.
En dikkat çekici ifadeler ise Üniversite Rektörlüğü’ne yönelikti. Ağun, açıklamasında, “Bu yazının bizzat Sayın Rektör tarafından onaylanmış olması kaygı vericidir. Nitekim, sendikamıza ulaşan somut örneklerden biri de bu durumu açıkça ortaya koymaktadır: Hastanemizde yalnızca 1 yıldır görev yapan ve herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan bir hemşirenin ve buna benzer kişilerin , sahada görev yapması gerekirken masa başında, sağlık hizmetleriyle ilgisi bulunmayan farklı bir birimde çalıştırılması hem hizmet verimliliğini hem de ekip ruhunu zedelemektedir. Bu tür uygulamalar, liyakati ve adaleti göz ardı eden, kurum içi dengeyi bozan örneklerdir.
Sayın Rektör’ün dar bir çevrenin etkisinde hareket etmesi, kurumsal birlik ve güven açısından büyük bir tehlikedir” ifadelerine yer verdi.
Ayrıca, sağlık alanında hiçbir yetkinliği olmayan kişilerin bazı birimlerde tıbbi müdahalelerde bulunduğuna dair ciddi iddiaların olduğunu da açıklayan Ağun, “Bu durum hasta güvenliği açısından kabul edilemez. Somut belgeleri kamuoyuyla paylaşacak, yasal süreci başlatacağız” dedi.
“Biz huzursuzluk değil, liyakatli ve verimli hizmet istiyoruz” diyen Ağun, son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Üniversite kişisel kanaatlerle değil; liyakat, hakkaniyet ve kurumsal akılla yönetilmelidir. Eleştiriyi düşmanlık, öneriyi tehdit olarak gören anlayış kuruma zarar vermektedir.”