(Antalya) Marco beraat etti


13 yaşındaki ingiliz kızı taciz eden Alman asıllı gencin Antalya'da süren davası sonuçlandı.
 

Antalya'ya tatile gelen 13 yaşındaki İngiliz turist kız Charlotte M.'ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Alman 17 yaşındaki Marco W., bugün çıkarıldığı 8'inci duruşmada tahliye oldu. Geçen 11 Nisan'dan beri cezaevinde bulunan Marco W., Antalya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 8'inci duruşmasına çıktı. Alman gencin de bulunduğu, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi"nin zırhlı nakil aracı, erken saatlerde adliyeye geldi. Duruşmayı çok sayıda Alman gazeteci ve televizyoncu da yakından takip etti. Marco'nun babası Ralf Jahns, erken saatlerde Türk avukatları Ahmet Ünal Ersoy ve Şükrü Enhoş, Alman avukatları Mathias Woldfuff ve Michael Nagel ile adliyeye geldi. Ralf Jans W."ye Alman konsolosluğu görevlileri de eşlik etti. Öger Tour'un sahibi Alman Sosyal Demokrat Partiden Avrupa Parlamentosu Üyesi seçilen Vural Öger de bugünkü duruşmayı yakından takip etti. Öger"in adliyede bazı ziyaretler yaptığı öğrenildi. Öger"le birlikte avukatı Makbule Tanış"ın da dün Alman genç Marco W."yi ziyaret ettiği belirtildi. Vural Öger, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Bu davanın Türkiye"nin imajında olumsuz etkisi olabileceğini belirten Öger, “Bu konuyla ilgili açıklama yapmak istemiyorum” dedi.

Diğer duruşmalarda olduğu gibi bu duruşma sırasında da Türk ve Alman gazeteciler adliye binası dışında bekletildi.Duruşma saat 16.00'da başladı ve yaklaşık 50 dakika sürdü. Mahkeme heyeti Marco W.'nin tutukluluk halinin kaldırılmasına ve tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı 1 Nisan tarihine erteledi. Kamuoyunda Marco davası olarak bilinen dava, davacının İngiliz davalının Alman fakat olay Türkiye'de olduğu için mahkemesinin burada yapılmasından dolayı da kamuoyunda hayli ilgi uyandırmıştı.

(Adana) İşini kurdu, çocuklarına kavuştu
Adana'da eşinden ayrıldıktan sonra bakamadığı 2 çocuğunu yetiştirme yurduna veren genç kadın, katıldığı Sosyal Riski Azaltma Projesiyle (SRAP) hem işveren oldu, hem de 5 yıl sonra çocuklarını yanına aldı.

Seyhan Kaymakamlığının uyguladığı projelerden faydalanmak için yaklaşık 1,5 yıl önce başvuruda bulunan Meral Özkan, kurduğu iş sayesinde çocuklarıyla tekrar bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyor. Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 18 yaşında evlenerek, Karabük'ten Adana'ya geldiğini, hayatının bundan sonra tamamıyla değiştiğini anlattı. Meral Özkan, eşiyle anlaşamayıp ayrıldıklarını ve bir süre çocuklarını göremediğini belirterek, onlardan uzak olmamak için Adana'da barınmak zorunda kaldığını kaydetti.Kendisi henüz 3 aylıkken ayrılan anne ve babasının Karabük'e dönmesi durumunda başkasıyla evlendireceklerini ifade eden Özkan, çocuklarından ayrı kalmamak adına mücadeleye devam ettiğini bildirdi. Ayrılmasının ardından geçimini sağlamak için huzurevinde yaşlılara bakan Özkan, mahkemenin çocukları kendisine vermesi üzerine babalarının bıraktığını ve bir daha ilgilenmediğini söyledi.
     
HAFTADA 2 SAAT
Çocukları yanına aldıktan sonra huzurevinde kalmaları yasak olduğu için ev tutan genç anne, şunları kaydetti: ''Çocuklar küçük oldukları için işe gittiğim zamanlarda onları eve kilitlemek zorunda kalıyordum. Öğlen yemek izinlerinde koşa koşa eve gidip onları gördükten sonra tekrar işe dönüyordum. Ben yokken tehlike içindelerdi. Bir defasında evde çıkan yangını komşularımız fark etmişti. Başlarına bir şey gelmesinden çok korkuyordum.'' Özkan, çocukları eve kilitlemenin tehlikeli olması nedeniyle, kreşe gönderecek parası olmadığı için yetiştirme yurduna bırakmak zorunda kaldığını, bu dönemde çok zor günler yaşadığını söyledi.

Haftada sadece 2 saat çocuklarını görebildiğini anlatan genç anne, ''Çocuklarımı sadece çarşamba günleri görebiliyordum. Yanlarına her gidişimde 'Bizi ne zaman alacaksın anne?' diye soruyorlardı. Her ayrılışımızda yurdun yola bakan tuvalet penceresinden kafalarını uzatıp 'Anne gitme, bizi bırakma' diye ağlıyorlardı'' diye konuştu.Bu arada, huzurevinde ayda kazandığı düşük ücretin kiraya bile yetmemesi üzerine başka bir iş bulmak zorunda kalan Meral Özkan, yeni patronunun çocuklarını görebildiği çarşamba günü kendisine izin vermemesi üzerine işten ayrılmaya karar verdiğini belirtti.
     
KENDİ İŞİNİ KURDU
Dikiş sertifikası olan Özkan, Seyhan Kaymakamlığına SRAP için başvurduğunu ve kendisine sağlanan sermaye ile evinin bir odasını atölye olarak kullanmaya başladığını anlattı. Bu sayede çocukları Bülent (11) ve Halil'i (13) yanına alabildiğini belirten Özkan, ''Yıllardır özlemini çektiğim çocuklarıma kendi işimi kurduktan sonra kavuşabildim. Kendi ayaklarımın üzerinde durabilmem özlemimizi sona erdirdi. Geçmişteki acıları unuttum. Artık çocuklarımla birlikteyim ve çok mutluyum'' dedi. Zamanla işlerini geliştirdiğini ifade eden Özkan, atölyesini evinden taşıyarak yeni bir iş yeri açtığını ve yanında işçi çalıştırmaya başladığını söyledi. Kızılay Derneğinin büyük yardımları olduğunu anlatan Özkan, mücadelesinde kendisine destek olan herkese teşekkür ederek, ''Bu noktalara gelebileceğim, bir iş yeri açacağım, ev sahibi olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Demek ki çalışınca oluyormuş. Rabbim'in onca sıkıntıdan sonra beni mükâfatlandırdığına inanıyorum'' diye konuştu.

Seyhan Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Sosyal Hizmet Uzmanı Nurcan Bilgin de projenin çaresiz vatandaşlara umut olduğunu söyledi. Bilgin, Meral Özkan'ın, ekonomik özgürlüğü olmadığı için çeşitli sıkıntılar yaşayan kadınlar için iyi bir örnek olduğunu bildirdi.

(Burdur) Emekli istedi, belediye vermedi

Emeklilerin özel halk otobüslerinden yüzde 40 indirim isteği, Belediye Meclisince reddedildi. 

Burdur Tüm Emekliler Derneği, Burdur Belediyesi'ne verdikleri dilekçede, emeklilerin düşük emekli maaşı ile geçinemediğini ve bu nedenle de özel halk otobüslerinden yüzde 40 indirimli faydalanmak istediklerini belirttiler. Dilekçe Burdur Belediye Meclisinin Kasım ayı olağan toplantısında görüşüldü ve dilekçe Hukuk İşleri Komisyonu'na sevk edildi. Belediye Meclisi'nin Aralık ayı olağan toplantısında Hukuk İşleri Komisyonu'ndan gelen rapor görüşülerek karara bağlandı ve karar 25 üyeli Belediye Meclisi'nde 24'e karşı 1 kabul oyuyla reddedildi. Meclis, 65 yaşını doldurmuş, güçsüz, kimsesiz ve bakıma muhtaç vatandaşlara özel halk otobüslerinden yüzde 40 indirimle yararlanma isteğini ise kabul etti. 

(Hatay) Vicdansız koca!

Hatay'ın merkez ilçesi Antakya'da bir kadın, kocasından yediği dayak sonucu hastanelik oldu.

 

Kocası tarafından dayak sonrası kafasına kaynar sıcak su dökülen kadının çığlıkları mahalleyi ayağa kaldırdı. Antakya'da bir yıllık evli 30 yaşındaki Fevziye Ekemen, işsiz eşi Yılmaz Ekemen'den henüz belirlenemeyen bir neden dolayı dayak yedi. Yüzünde ve vücudunun değişik yerlerinde morluklar oluşan genç kadın, Emek Mahallesi'ndeki evinden dayak esnasında çığlıklar yükselince komşuları durumu polise bildirdi. Polis olay yerine gelmeden dayakçı koca kayıplara karıştı. Genç kadın kafasından yüzünden aldığı darbelerden sersemlemiş bir vaziyette ambulansa Antakya Devlet Hastanesi'ne getirildi. Hastanede acılar içinde kıvranan genç kadın kendi acısını unutup 2 aylık bebeğini yanına getirmelerini istedi. Bebeğini hastaneye getiren komşuları ve akrabaları Fevziye Ekemen'in çeşitli derneklere müracaat ederek evini geçindirdiğini söyledi.

Fevziye Ekemen ise kocasından şikâyetçi olmayacağını ancak onu artık istemediğini dile getirdi. Güçlükle konuşan kadın kocasının kafasına çaydanlıktaki kaynar suyu döktüğünü ve kendini çok kötü dövdüğünü söyledi. Yüzü güzü pansumanla sarılan kadının yediği dayağın şokundan halen kurtulamadığı için hastanede birkaç gün müşahede altında tutulacağı bildirildi. Bu arada polis şimdi her yerde dayakçı kocayı arıyor. Olayla ilgili soruşturma ise sürüyor.

 

(Mersin) Lisede rezalet!

Öğrenciler duvarları kırıyor, deldikleri duvarın içinde ateş yakıyor. Bu öğrencilere kimse engel olamıyor...

Mersin'in göbeğinde bir lisede öğrenciler duvarları kırdıkları sıraların demirleri ile kırıyor. Deldikleri duvarın içinde ateş yakıyor. Sınıfta öğretmen olmasına rağmen öğrenciler sınıf içinde bisiklet ile gezebiliyor. Sınıfın tahtasını ikiye bölerek kıran öğrencilere hiç kimse engel olamıyor. Görüntülerin Milli Eğitim Müdürlüğü'nün eline geçmesinin ardından soruşturma başlatılırken, polisinde görüntüleri incelemeye aldığı belirtiliyor. Lisenin öğrencilerinin daha öncede çok sayıda olaya karışması üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü'nün liseyi kapatarak öğrenci ve öğretmenlerini başka okullara kaydırdığı lisenin de başka bir isimle açıldığı ifade ediliyor.

SINIFLARI TALAN EDİLEN OKULDA DAHA ÖNCEDE OLAYLAR YAŞANMIŞ
Mersin'de öğrencilerin bir türlü disiplin altına alınamadığı Fevzi Çakmak Lisesi daha öncede bıçaklama olaylarının yaşandığı bir okul olarak biliniyor. 10 Mart 2006 tarihinde balici oldukları iddia edilen 2 kişi Mareşal Fevzi Çakmak Lisesi'ne gelerek bilinmeyen bir nedenle okulun kantincisine saldırmış, olayda bıçakla yaralanan kantinci S.P., Toros Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. S.P. olayla ilgili olarak şikâyetçi olmazken, okulun camlarını da kıran 2 kişi daha sonra kaçmıştı. Olayın şokunu üzerinden atamayan öğretmenler bunun üzerine okula gelmemiş. Öğretmenler okula gelmeyince eğitime zorunlu olarak bir gün ara verilmişti. Aynı okulda buna benzer birçok olay yaşandığı için can güvenliği olmayan öğretmenler yılın büyük kısmında rapor alarak okula gidememişlerdi.

Yaşanan bu olaylar nedeni ile bir türlü okulu disipline etmeyi başaramayan Milli Eğitim Müdürlüğü Okulu kapatarak öğrenci ve öğretmenlerini farklı okullara gönderdi. Ardından da okul, Mersin Spor Lisesi olarak hizmet vermeye başladı. Öte yandan sınıfları yakan yıkan öğrencilerin yasadışı terör örgütleri tarafından organize edilen gösterilerde de boy gösterdikleri iddia ediliyor.

(Osmaniye) Bir çay çek; sanal olsun

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde bir çay ocağı işletmecisi, siparişlerinin yüzde 75'inin internet ortamında MSN ile alıyor.

Kadirli kent merkezinde ''Çamlı Kahve'' ismiyle anılan mekânda çay ocağı işletmeciliği yapan Mehmet Yaren (55), teknolojiyi iş yereni taşıyarak, siparişlerini dizüstü bilgisayarından almaya başladı. Yaklaşık 28 yıldır çay ocağı işletmeciliği yaparak ailesinin geçimini sağladığını belirten Yaren, bilgisayar kullanmayı oğlu Resul Yaren'in teşvikiyle öğrendiğini söyledi. Mehmet Yaren, her yaştan kişinin teknolojinin nimetlerinden faydalanması gerektiğini ifade ederek, ''Geç olsa, ben de artık bilgisayar ve internet kullanımını öğrendim. Bu sayede, bazı müşterilerimizin siparişlerini internet ortamında MSN ile karşılamaya başladım'' dedi. Yaklaşık 50 müşterisi bulunduğunu ve bardağı 35 YKr'den günlük ortalama 200 çay satışı yaptığını belirten Yaren, şöyle konuştu:  ''Müşterilerimin yüzde 75'inin iş yerinde bilgisayar bulunması, bu uygulamayı başlatmamızı kolaylaştırdı. Bu iş yerlerine daha önce bağladığımız diyafonları da söktük. Böylece görüntü kirliliğinin önlenmesine de katkıda bulunmuş olduk. İnternet sayesinde artık dünyadaki gelişmeleri de takip ediyorum.'' dedi.

 

Muhabir: Haber Merkezi