Prof. Dr. Arklan, Türkiye’de kadın girişimci olmanın zorluklarına dikkat çekerek etkinliğin öğrencilerin bitirme projesi kapsamında hazırlandığını ifade etti ve projeye emek veren öğrencilere teşekkür etti.
“Aile desteği cesaret verir”
Etkinliğin ilk konuşmacısı, bir ev tekstili markasının kurucusu Dilek Özdemir oldu. Girişimcilik yolculuğuna çanta tasarlayarak başladığını anlatan Özdemir, daha sonra organizasyon, düğün dekorasyonu ve perde tasarımı gibi alanlara yöneldiğini söyledi. En büyük ilham kaynağının halası olduğunu dile getiren Özdemir, aile desteğinin bu süreçteki önemini vurguladı.
“Herkesin masalı kendine aittir”
Isparta’da bir kreş markasının kurucusu olan mimar Gözde Çağlar ise kızına uygun bir kreş arayışıyla başlayan sürecin kendi girişimine dönüştüğünü anlattı. “Herkesin masalı kendine aittir.” sözleriyle kişisel yolculukların değerini ortaya koyan Çağlar, “Güven kas gibidir, çalıştıkça güçlenir.” diyerek gençlere özgüvenlerini geliştirme çağrısı yaptı.
50 lirayla başlayan başarı hikâyesi
Asansör sektöründe faaliyet gösteren Tuğba İnan, girişimcilik fikrinin üniversite yıllarında bir hocasının “Mezun olunca ne yapmak istiyorsunuz?” sorusuyla netleştiğini belirtti. İş hayatına yalnızca 50 lira sermayeyle başladığını söyleyen İnan, küçük başlangıçların büyük başarılara kapı açabileceğinin altını çizdi.
“Aileden gelen değerler girişimi şekillendirir”
İş insanı Ecem Karataş ise Bursa Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği mezunu olarak Isparta’ya yerleştiğini ve eşinin memleketinde kendi şirketlerini kurduklarını aktardı. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren babasının en büyük ilham kaynağı olduğunu belirten Karataş, girişimcilik sürecinde aileden gelen iş kültürünün önemine vurgu yaptı.
