Saç ekimi operasyonu kimler için uygundur?
Erkek tipi dökülme yaşayan, başın arka-yan kısmında yeterli donör saça sahip, 22-65 yaş arası sağlıklı bireyler ideal adaylardır. Hormonel dengesizlik, aktif dermatit veya kanama bozukluğu olmayan kişilerde başarı oranı yüksektir. Kadınlarda ise seyrelme tipi dökülme yaygınsa ve donör bölge korunmuşsa saç ekimi uygulanabilir. Operasyon öncesi dermatoskopiyle greft yoğunluğu ölçülür; bu analiz, gerçekçi beklenti belirlemek için kritik rol oynar.
Saç ekimi sonrası iyileşme sürecinde neler beklenir?
İlk 48 saat hafif ödem ve kızarıklık normaldir; buz uygulaması şişliği azaltır. Beşinci günde minik kabuklar oluşur, doktorun verdiği losyonla yumuşatılıp arındırılır. İki-üç hafta içinde ekilen saçların “şok dökülme” yaşaması doğaldır; kökler uyku fazına geçer. Üçüncü aydan itibaren kalıcı teller çıkmaya başlar, on ikinci ayda nihai yoğunluğun %90’ı görülür. Bu süreçte nikotin ve ağır egzersizden uzak durmak dolaşımı destekler.
DHI ve FUE saç ekimi teknikleri arasındaki fark nedir?
Her ikisi de foliküler üniteyi tek tek toplar; fark, ekim aşamasındadır. FUE’de mikrokanallar açılır, ardından greftler yerleştirilir. DHI’de ise Choi implanter kalemi grefti toplar-yerleştirir, ekstra kanal ihtiyacı yoktur. DHI daha sık ekim ve hızlı iyileşme sunsa da daha uzun sürer ve maliyeti yüksektir. Ön çizgi tasarımında milimetrik açı kontrolü isteyen hastalarda DHI öne çıkar; geniş alan kapatmada FUE hala popülerdir.
Saç ekimi sonucunun kalıcılığını hangi faktörler etkiler?
Donör saç genetiği, cerrahın greft yerleştirme açısı, sigara kullanımı ve saç derisi kan akımı başlıca etkenlerdir. Ömür boyu sürecek sonuç için Finasterid veya Dutasterid gibi DHT bloklayıcı tedavi, kalan doğal saçı korur; Minoxidil ise büyüme evresini uzatır. Ayrıca dar-kesim şapka, sıkı bandana gibi mekanik travmalar ilk üç ayda kaçınılması gereken alışkanlıklardır.
Türkiye’de saç ekimi yaptırmanın avantajları nelerdir?
İstanbul ve Ankara’daki JCI-akrediteli klinikler, deneyimli ekiplerle günde tek seansta 4 000+ greft ekebilen FUE veya DHI hizmeti sunar. Döviz kuru avantajı sayesinde toplam paket (operasyon, konaklama, VIP transfer) Batı Avrupa fiyatının yaklaşık üçte birine denk gelir. Ayrıca kültürel tur programlarıyla Kapadokya, Pamukkale gibi rotalar eklenerek “sağlık + gezi” konsepti elde edilir.
Sakal ekimi hangi bölgeden greft alır ve iz bırakır mı?
Greftler çoğunlukla ense-kulak çizgisinin altından toplanır; buralardaki çapraz kesimli kalın saç, sakal kılına doku olarak yakındır. Mikro-punch (0,8 mm) kullanıldığı için donör bölgede çıplak gözle fark edilmeyen küçük beyaz noktalar kalır, birkaç haftada saçlar uzayıp örtü sağlar. Ekilen kökler “yüz kılları”na adapte olur ve ömür boyu dökülmez.
Sakal ekimi sonrası tıraşa ne zaman başlanabilir?
İlk on gün yüzü sadece nazik yıkama önerilir. Kabuklar döküldükten sonra, üçüncü haftada makasla kısaltma yapılabilir; jilet veya makineyle tam tıraş ise dördüncü haftadan sonra güvenlidir. Bu süre, köklerin dermis tabakasına stabil şekilde tutunması için gereklidir. Tıraş köpüğü yerine cilt bariyerini yormayan aloe vera bazlı jel kullanmak tahrişi önler.
Sakal ekimi ile yoğunluk artırılırken doğallaşma nasıl sağlanır?
Cerrah, kıl yönünü ana sakal çıkış açısına (yaklaşık 10-15°) paralel ayarlar; bu, ışık yansımalarında “düz taranmış” görünümü engeller. Ön konturda tekli greftler; yanak ve çene hattında ikili-üçlü greftler kullanılır. Kökler satranç tahtası değil, hafif düzensiz serpme biçimde yerleştirilerek doğal dalgalanma taklit edilir. Son rötuşta saç-sakal çizgisi kalemle çizilip hastanın yüz simetrisi kontrol edilir.
Sakal ekimiyle birlikte bıyık veya favori bölgesi de şekillendirilebilir mi?
Evet; tek seansta bıyık, favori ve çene altı boşlukları doldurmak mümkündür. Planlama yapılırken her bölgenin greft ihtiyacı ayrı hesaplanır; donör rezerv sınırlıysa öncelik hastanın estetik kaygısına göre dağıtılır. Bazı vakalarda 2 000 greftlik kombine ekim, tam sakal + dolgun bıyık sağlayabilir. Bu holistik yaklaşım, yüz hatlarını dengeler ve maskülen profili güçlendirir.
