Cagliari – Akdeniz’in kalbinde yer alan Sardunya Adası, yalnızca turkuaz koyları, beyaz kumsalları ve geleneksel mutfağıyla değil; aynı zamanda dünyanın dört bir yanına uzanan zeytinyağı ihracatı ve giderek büyüyen gayrimenkul yatırımlarıyla da dikkat çekiyor. Ada, bir yandan “sıvı altın” olarak bilinen zeytinyağıyla küresel pazarda söz sahibi olurken, diğer yandan sahil kasabalarındaki taş evleriyle yatırımcıların cazibe merkezi haline geliyor.
Gelenekten Modern Pazara: Zeytinyağının Yolculuğu
Sardunya’da zeytinyağının tarihi binlerce yıl öncesine, Fenikeliler ve Romalıların ilk tarım kolonilerine kadar uzanıyor. Nuraghe uygarlığından bugüne uzanan süreçte zeytin, ada halkının beslenmesinde ve kültürel kimliğinde temel bir rol oynadı.
Bugün Sardunya, yıllık yaklaşık 45 bin ton zeytinyağı üretimiyle İtalya’nın önde gelen üretim merkezleri arasında. Üretimin yaklaşık %70’i ada içinde tüketilirken, geri kalan %30’u Avrupa, ABD ve Asya pazarlarına ihraç ediliyor. Almanya, Fransa, ABD ve Japonya, Sardunya zeytinyağı için en büyük alıcılar arasında yer alıyor.
Yerel halkın “oro liquido” yani “sıvı altın” adını verdiği zeytinyağı, yalnızca bir gıda ürünü değil; adanın ekonomik can damarlarından biri. Bugün yaklaşık 30 bin aile, doğrudan ya da dolaylı olarak zeytincilikle geçimini sağlıyor.
Cagliari Zeytinyağı Üreticileri Birliği Başkanı Giovanni Melis, ihracatın önemini şöyle özetliyor:
“Sardunya zeytinyağı artık yalnızca Akdeniz sofralarında değil, New York’tan Tokyo’ya kadar dünya mutfaklarında yer buluyor. Bu, bizim kültürel mirasımızın dünyaya açılması demek.”
Kalite ve Coğrafi İşaret Avantajı
Sardunya, DOP (Menşe Koruma Sertifikası) ile ürünlerini uluslararası pazarda farklılaştırıyor. Çeşitlilik, Sardunya’yı dünya mutfaklarında farklı damak tatlarına hitap eden bir marka haline getiriyor. Ada genelinde üç üretim merkezi öne çıkıyor:
Sassari & Gallura: Meyvemsi aromalı, düşük asitli yağlar
Oristano: Baharatlı ve yoğun tat profili
Cagliari çevresi: Dengeli ve hafif aromatik çeşitler
İklim Krizi ve Zorluklar
Her ne kadar ada zeytinyağıyla öne çıksa da üreticiler iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkileniyor. 2024’te yaşanan kuraklık bazı bölgelerde üretimi %20 düşürdü. Zararlılar ve üretim maliyetlerindeki artış, küçük üreticileri zorluyor. Buna karşın organik tarım ve sürdürülebilir yöntemler, özellikle Avrupa pazarında Sardunya’ya avantaj sağlıyor.
Ekonomiye Katkı
2024 itibarıyla Sardunya’nın zeytinyağı ihracatı 250 milyon avroyu aştı. Bu rakam, adanın tarımsal gelirinin yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Ayrıca zeytinyağı, kırsal bölgelerde istihdam yaratıyor ve göçü azaltıyor. Ekonomi uzmanı Maria Luisa Conti bu tabloyu şöyle değerlendiriyor:
“Sardunya yalnızca üretim merkezi değil, aynı zamanda bir marka haline geldi. Zeytinyağı ihracatı ada ekonomisinin sürdürülebilir büyümesinde kritik rol oynuyor.”
Gayrimenkul Yatırımının Yükselişi
Zeytinyağı ekonomisi güçlenirken, ada aynı zamanda İtalya Gayrimenkul Yatırımlarıyla da dünya gündeminde. Özellikle son yıllarda Amerikalılar ve Kuzey Avrupalılar, Sardunya’dan yazlık ve yatırım amaçlı ev satın almaya başladı.
● 2024’te Sardunya’da gayrimenkul satışları %10 arttı.
● 2025 Haziran itibarıyla ortalama metrekare fiyatı €2.420, yıllık %4,5 yükselişle dikkat çekiyor.
● 2019–2023 arasında yabancı yatırım ilgisi %64,5 arttı; en büyük alıcılar Almanya, ABD ve Kuzey Avrupa’dan geldi.
Örneğin, Alghero şehrinde üç odalı bir daireyi €405.000’a satın alan Amerikalı bir çift, evi hem kendileri kullanıyor hem de kiraya vererek gelir sağlıyor. Ollolai kasabasında ise “€1 ev” projeleri binlerce başvuru aldı; yalnızca bir günde 30.000 kişi başvurdu.
Yatırımcılar Neden Sardunya’yı Seçiyor?
Uygun fiyatlı gayrimenkul: ABD ve Avrupa metropollerine kıyasla düşük maliyet.
Vergi avantajları: Kırsal bölgelerde sabit %7 vergi oranı, ayrıca tarihi evlerde yenileme için %50’ye kadar vergi kredisi.
Turizm potansiyeli: Yazlık kiralamalarda yüksek doluluk.
Yaşam kalitesi: Akdeniz iklimi, doğal güzellikler ve güvenli yaşam.
Gayrimenkul uzmanı Francesca Rinaldi, “Sardunya artık sadece turistlerin değil, yatırımcıların da ilgisini çekiyor. Zeytinyağı, gastronomi ve turizmin yarattığı ekosistem, gayrimenkul piyasasını da canlı tutuyor” diyor.
Zeytinyağı ve Gayrimenkul: Birbirini Besleyen İki Güç
Adada oluşan bu tablo, “çift yönlü ekonomi” modeli olarak tanımlanıyor:
● Zeytinyağı ihracatı ada markasını küreselleştiriyor.
● Gayrimenkul yatırımları ekonomik çeşitlilik sağlıyor.
● Turizm ve gastronomi her iki sektörü de destekliyor.
Özellikle “oleoturismo” (zeytinyağı turizmi), turistlerin hem tadım etkinliklerine hem de kırsal bölgelerde ev yatırımlarına yönelmesine yol açıyor. Sardunya Adası, Akdeniz’in sadece turistik bir destinasyonu değil; aynı zamanda zeytinyağı ihracatında ve gayrimenkul yatırımlarında yükselen bir yıldız. Zeytinyağıyla sofralara sağlık ve lezzet taşıyan ada, aynı zamanda yatırımcılar için ekonomik fırsatlar sunuyor.
Bugün Sardunya, bir yandan “sıvı altın”ını dünyaya ihraç ediyor, diğer yandan sahil kasabalarında taş evleriyle yeni yatırımcıları kendine çekiyor. Kısacası ada, hem geleneksel mirası hem de modern İtalya Yatırımlarıyla ‘yeni altın çağını’ yaşıyor.
Bu Bir İlandır





