Süleyman Demirel Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen BETONART Yaz Okulu, sona erdi. Bu yıl teması “Timeless/Zamansız” olarak belirlenen yaz okulunda, 10 gün boyunca 18 farklı üniversiteden 18 mimarlık bölümü öğrencisi 50’ye yakın eser üretti.

Betonun tarih boyunca geçirdiği evrimi ve teknolojinin bu malzeme üzerindeki etkilerinin derinlemesine incelendiği yaz okulunun kapanış töreni, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi E-8 Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Törenin açış konuşmasını yapan BETONART Koordinatörü Ferhan Yalçın, kendisinin de 2005 yılı BETONART mezunu olduğunu dile getirdi. Bu programın içerisinde yer almaktan duydukları mutluluğu dile getiren Yalçın, gönüllü yapılan her işin çok değerli olduğunu belirterek çok keyifle çalıştıklarını ve gönül bağı oluşturduklarını söyledi.

BETONART’ın 20’nci yılındaki kreasyonunun kendilerini heyecanlandırdığını belirten küratörler Caner Bilgin ile Begüm Yılmaz Bilgin, “Başlangıcı bize ait, nihai sonuca ulaşması ise size. 20 yıldır eşi benzeri olmayan bir iş yapıyorsunuz. Bizi davet ettiğiniz ve güzel ev sahipliğiniz için teşekkür ediyoruz.” dedi.

10 günlük süreçte pek çok eserin ortaya çıktığını vurgulayan Moderatörler Mimar Erhan Vural, Yüksek Mimar Aygen Erol Çakır, SDÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Gökçen Özkaya ve Dr. Öğr. Üyesi Duygu Köse de çok emek isteyen ve çok kapsamlı bir çalışma olan BETONART yaz okulunun geleceğin mimarlarına farklı deneyimler sunduğunu ifade etti.

Taklit ve Tahşiş Listesine Dondurma Firması Eklendi Taklit ve Tahşiş Listesine Dondurma Firması Eklendi

Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği CEO’su Volkan Bozay da program kapsamında öğrencilerin ileriye dönük güzel mesajlar veren çalışmalar ortaya çıkardığını söyledi.

Beton ve çimentonun ülkemiz açısından önemli ürünler olduğunun altını çizen Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan ise ülkemizin bu konuda dünyada üst sıralarda yer aldığını söyledi. Programa ev sahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getiren Prof. Dr. Saltan, “Süleyman Demirel Üniversitesi ismine ve kalitesine uygun bir iş olduğu için gurur duyuyor ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ülkemizde yol oluşumunda asfalt ön planda ama biz çimento üreten bir ülkeyiz. Bu alanın ön planda olması gerekir. İnşaat mühendisi olarak doğaya karşı hiçbir şey yapılamaz ama doğayla uyumlu yapılırsa bu tür etkinlikler anlam kazanır diye düşünüyorum.” dedi.

Zamansız/Timeless teması ile gerçekleştirilen etkinlikte 47 prizma blok içerisinde Roma betonundan günümüze kadar birbirinden farklı 100’den fazla reçete denendi ve eş zamanlı olarak reçeteler arşivlendi. Deneyim süreci sonunda çıkan ürünler, SDÜ Mimarlık Fakültesi ön bahçesinde açık hava sergisi olarak tasarlanan alanda yerini buldu. Ayrıca açık kaynak yaratmak adına tüm çalışmanın dijital ikizi, kitapçığı ve kataloğu oluşturuldu.

Kaynak: HABER MERKEZİ