AKP 2002 yılında iktidara geldikten sonra AKP’lilerin yaptıkları şımarıklıkları görünce, “İktidar olmanın verdiği bir rehavettir, geçer” demiştim. Okuyucularımız belki hatırlarlar, bu memlekette milletvekilleri istifa dilekçesini vermeyen daire müdürü dövdüler. Şımarıklık o kadar başını almış gidiyordu. Aradan 8 sene geçti ama bu şımarıklıklar, savurganlıklar bir türlü bitmedi. Başbakan’ın, ailesi ile birlikte, dev bir koruma ordusuyla, günlüğü bilmem kaç milyar liralık villalarda tatiller yapmaları, Başbakan’ın eşinin milyarlık çanta ve eşarpları, bizzat Başbakan’ın milyarlık kol saatlerini gördükçe Arap şeyhlerinin savurganlıkları hep gözümün önüne geldi.

***

AKP’lilerin şımarıklıklarına bir yeni örnek de geçtiğimiz haftalarda geldi. Gündem yoğunluğundan dolayı yazamadık ama bir zihniyetin ortaya çıkarılması açısından geç de olsa bu konuyu gündeme getirmemiz lazım. Gerçi, gazete okumayan, televizyon izlemeyen, gündemi takip etmeyen muhalefet partilerimizin bu işi yapması lazım.

***

AKP Isparta Kadın Kolları Başkanı Gülsüm Tunçbilek göreve geldiğinden beri ‘eyalet valisi’ edasıyla daire müdürlüklerini dolaşıyor, o kurumların başındaki koskoca daire müdürlerinden brifingler falan alıyor. O kurumların başındaki efendiler de, “Siz kimsiniz kardeşim? Biz bir siyasi partinin kadın kollarına bilgi vermek zorunda değiliz, istediğiniz bir bilgi varsa Isparta Valiliği’ne müracaat edip oradan alın” demiyorlar.

***

Kurum müdürleri, onları o koltuğa bizzat AKP’liler getirdiği için, korkusundan sesini çıkaramıyor da, Isparta Valiliği ve muhalefet partileri bu duruma neden sessiz kalıyor, çok merak ediyorum. Yaklaşık 1 senedir devam eden bu gelenek de her nedense özellikle fotoğraflanıp, basına servis ediliyor. Bütün detayları bir kenara bırakarak, bir kesimi temsil eden siyasi bir partiye bilgi verilmesini normal karşılayalım. Ancak, AKP Kadın Kolları’nın son olarak Gülkent Devlet Hastanesi’ne yaptığı ziyareti ve orada yapılan konuşmaları kabullenmemiz mümkün değil.

***

AKP Kadın Kolları Başkanı Gülsüm Tunçbilek ve ekibi Gülkent Devlet Hastanesi Başhekimi Halil Beydilli'yi ziyaret etmişler. AKP Kadın Kolları Başkanı Gülsüm Tunçbilek burada, yani devlet dairesinde, yani devlet memurunun makam odasında bir konuşma yapmış. Konuşmasında, AKP Hükümetinin sağlıkta yaptığı açılımlara dikkat çekmiş ve Isparta'nın sağlık sektöründe Türkiye'de ilk beş sırada olduğunu söylemiş. Buraya kadar olan kısmını basından okuduk. Bundan sonraki kısımlarda basından; Tunçbilek, “Partimiz iktidara gelmeden önce hastalarımızın ne doktor ne de hastane seçme hakkı vardı. Özel hastane ise sadece zenginlerin gidip muayene olabildiği yerler olarak bilinirdi. Sigortalı hastaların istedikleri eczaneden ilaç almaları bile mümkün değildi. Uzun kuyruklarda çile çekerek sadece tek bir yerden ilaçlarını almaya mahkum oluyorlardı. Partimizin iktidarı ile artık bunların tamamına son verildi. Hiçbir vatandaşımız artık hastanelerde rehin kalmıyor. İsteyen hastamız, istediği doktordan muayene olabiliyor. Hatta istediği hastaneyi bile seçme hakkına sahiptirler. Daha düne kadar zenginlerin kalabildikleri özel hastanelerin kapısı da partimizin iktidarı ile ardına kadar açıldı. İsteyen vatandaşlarımız, özel hastanelerde hem muayene hem de ameliyatlarını gerçekleştiriyorlar”

***

Bu cümlelerin hepsinin de doğru olduğunu kabul edelim:

BİR: AKP Kadın Kolları Başkanı ve ekibine, Gülkent Devlet Hastanesi Başhekimi, makam odasında bilgi vermek zorunda mıdır?

İKİ: AKP Kadın Kolları Başkanı bir devlet dairesinde böyle siyasi ve kendi partisini öven açıklamaları ne hakla, hangi cüretle yapabilmektedir?

ÜÇ: Hadi diyelim ki o siyasetçidir ve her fırsatı kullanır. Peki, Gülkent Devlet Hastanesi Başhekimi böyle siyasi bir açıklamaya nasıl izin verir?

***

Buradan Vali Ali Haydar Öner’e sesleniyorum: bu konuda hemen soruşturma açılmalıdır. Aksi taktirde, diğer siyasi partilerin ilgili organları da kamu dairelerini ziyarete başlar ve her siyasi parti kendi politikalarına göre siyasi basın açıklamaları yapar. Böyle bir tablo Türkiye Cumhuriyeti devletinin işleyişine ve ciddiyetine yakışmaz. Burası AKP’lilerin her şeyi şımarıkça yapabileceği bir muz cumhuriyeti değildir. Yetkilileri göreve davet ediyor ve bu tablonun bir daha yaşanmaması için gereken önlemlerin alınmasını talep ediyorum.