Isparta’da mayıs sonunda başlayıp haziran ortasına kadar süren gül hasadı, bu yıl da binlerce yerli ve yabancı turisti ağırladı. Japonya’dan Almanya’ya, İstanbul’dan Konya'ya kadar pek çok kişi sabahın erken saatlerinde lavanta tarlaları misali gül bahçelerine koştu, fotoğraflar çekti, gül topladı, sosyal medyada #gülhasadı etiketini paylaştı. Ancak bu yoğun ilginin ortasında dikkat çeken önemli bir detay vardı: Gül tarlaları yine Ispartalılarla değil, turistlerle doluydu.
KENDİ DEĞERİNE MESAFELİ DURMAK: ISPARTALI GÜL HASADINDA NEDEN YOK?
Gül, Isparta’nın hem kimliğinin hem de ekonomisinin temel taşlarından biri. Şehir her yıl bu mevsimde “gül kokulu şehir” olarak anılıyor. Fakat ne ilginçtir ki bu mevsimi en az yaşayanlar da yine Ispartalılar oluyor.
Yerel halkın büyük bir kısmı, gül bahçelerinde düzenlenen hasat etkinliklerine katılmıyor. Rehberler, fotoğrafçılar, otelciler ve tarladaki çalışanlar dışında Ispartalılar, gül turizmine sadece izleyici olarak bakıyor. Söz konusu “etkinlikler” daha çok dışarıya dönük, ticarileşmiş bir şov haline gelmiş durumda.
SEBEP NEDİR?
Ticari Bakış Açısı: Ispartalılar için gül, romantik bir çiçekten çok bir “geçim kaynağı.” Onlar için gül hasadı demek, sabahın 5’inde tarlaya inmek, yorulmak ve alın teri demek. Bu da onu bir “turistik deneyim” değil, “gündelik mecburiyet” haline getiriyor.
Sıradanlaşma: Yıllardır gül içinde büyüyen yerel halk için gül artık olağan bir bitki. Dışarıdan gelenlerin hayran kaldığı pembe manzara, Ispartalı için ‘her yıl olan şey’ hâline geldi.
Etkileşim Yetersizliği: Düzenlenen hasat etkinlikleri daha çok dışarıdan gelen turistlere hitap ediyor. Yerel halk için özel içerik, katılım teşviki ya da çocuklara yönelik bir farkındalık çalışması yapılmıyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sosyolog Doç. Dr. Sibel Karaca bu durumu şöyle yorumluyor:
“Bir şehrin kültürel değeri yalnızca dışarıya pazarladığınız bir meta haline gelirse, yerel halk zamanla bu değerden uzaklaşır. Gül, Isparta için yalnızca bir ticari ürün değil, aynı zamanda kolektif bir hafıza. Bu hafızanın yaşatılması için festivallerde, hasatlarda, eğitimlerde yerel halk aktif rol almalı.”
TURİZM KAZANIYOR, KÜLTÜR UZAKLAŞIYOR
Gül turizmi Isparta’ya ekonomik anlamda büyük katkılar sunuyor. Oteller doluyor, rehberler çalışıyor, hediyelik eşya satışları artıyor. Ancak bu canlılığın Isparta halkının kültürel yaşamına yansımaması uzun vadede “anlamsızlaşma” tehlikesi barındırıyor.
SONUÇ: GÜL KÖKÜNÜ KAYBETMESİN
Gül sezonu sona erdi, tarlalar yeniden sessizliğe büründü. Ancak geride önemli bir soru kaldı:
Isparta, kendi gülüne neden yabancılaştı?