Iğdır Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Mehmet Kara “Artı özellikler devletimizin ilgili kurumlarına iyi anlatılabilirse, Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin açılması hayal olmaktan çıkacak, imkansız olmadığı görülecektir “
Van Yüzüncüyıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Kara Iğdır Üniversitesi Rektörlüğüne aday olduğunu açıkladı.
Granada Resturant Kafede yerel ve ulusal basın mensuplarıyla iftar yemeğinde bir araya gelen Prof. Dr. Mehmet Kara, proje ve hedeflerini anlattı. Aslen Ispartalı olan Prof. Dr. Kara, 2004 yılından beri Van Yüzüncüyıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilimdalında hizmet veriyor.
Prof. Dr. Kara, basına yaptığı açıklamada proje ve hedefleri hakkında şunları söyledi: “Iğdır Üniversitesi’ni bulunduğu noktadan daha ileriye taşımak azim ve gayreti ile yeni dönem Rektörlük seçimlerinde aday olmaya karar verdim. Sekiz yıl önce kurulmuş olan üniversitemiz büyük yol kat etmiş, yeni kampüsüne taşınmıştır. Bununla birlikte halen çok eksikleri vardır. Amacımız bu eksiklikleri en kısa sürede tamamlamak, yeni projelerimizi hayata geçirmek ve eğer varsa, yanlışları düzeltmektir. Aday tanıtım broşürümde, hakkımda kısa bilgi ile birlikte özellikle akademik ve idari personel hakkında düşündüğümüz projeler yer almaktadır. Bunlara ek olarak, siz değerli basın mensupları aracılığıyla Iğdır ve çevresinde yaşayan halkımızı yakından ilgilendiren aşağıdaki düşünce ve projelerimi de kamuoyunun takdirlerine arz ederim.
Iğdır ilimize, komşu il ve ilçelere ve komşu ülkelere hizmet amacıyla, en önemli projelerimizden ikisi Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin açılmasıdır. Ancak, bu konuda aşılması gereken bazı kriterler vardır. Toplam il nüfusu 500 binden az olan illerde Tıp Fakültesi açılması uygun görülmemektedir. Tıp Fakültesi bulunmayan illerde, Diş Hekimliği Fakültesi açılmasına da yine YÖK çok sıcak bakmamaktadır. Çünkü, bu fakülteler özellikle Fizyoloji, Anatomi gibi temel bilimlerdeki öğretim üyesi ihtiyacını Tıp Fakültelerinden karşılamaktadırlar. Kısaca, öncelikle tıp fakültesinin açılması önem arz etmektedir.
Bu olumsuz faktörlere rağmen Iğdır’ın bazı pozitif ayrıcalıkları bulunmaktadır. Üç ülke ile sınırı olan tek ilimizdir. Dolayısıyla sadece Iğdır’a değil komşu ülkelere de hizmet vereceği için nüfus kriterinde bir ayrıcalık yapılabilir. Ayrıca 120 binden fazla nüfusu olan Doğubayazıt ilçemiz her ne kadar Ağrı’ya bağlı olsa da, Iğdır’a 50 km gibi çok yakın mesafede olması nedeniyle, Iğdır nüfusu içinde değerlendirmek gerekir. Doğubayazıt’ın bağlı olduğu Ağrı ilimizde de Tıp Fakültesi bulunmadığı için buradan da Iğdır’a hasta gelecektir. Çünkü Ağrı ilinin, Tıp Fakültesi bulunan üç il olan Erzurum, Kars ve Van’a uzaklığı, Iğdır’dan daha fazladır.
Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin açılması hayal olmaktan çıkacak
Bütün bu artı özellikler devletimizin ilgili kurumlarına iyi anlatılabilirse, Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin açılması hayal olmaktan çıkacak, imkansız olmadığı görülecektir.
Bu ay içinde yayınlanan 16 Haziran 2016 tarihli bir yönetmeliğe göre, toplam il nüfusu 750 000’in altındaki illerde Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile Tıp Fakültelerinin birlikte hizmet vermesi zorunlu hale gelmiştir. Bu nedenle, Tıp Fakültesi izni alınabilirse, hastane konusunda ciddi bir sıkıntı yaşanmayacak; kısa vadede yeni hastane yapımına gerek kalmaksızın mevcut devlet hastanesi kullanılabilecektir. Zaman içinde ihtiyaca uygun şekilde ek birimler yapılabilir. Yukarıda açıklanan nüfusla ilgili gerekçelerle, hasta potansiyeli bakımından da bir yetersizlik olacağını düşünmüyorum. Geriye sadece personel, özellikle öğretim üyesi temini konusu kalmaktadır. Iğdır ilinin iklimi, doğası ve öğretim üyelerine ödenen “Geliştirme Ödeneği”nin en üst düzeyde olması gibi artıları nedeniyle bunda da ciddi bir sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. 21 yıllık Tıp Fakültesi öğretim üyeliği tecrübelerim ve tüm Türkiye’deki birçok öğretim üyesi ve sağlık personeli ile iyi ilişkilerim bu konuda ciddi destek olacaktır. Van Tıp Fakültesi’nde uzun yıllar birlikte görev yaptığımız, ancak daha sonra Van’dan ayrılıp ülkemizin bir çok üniversitesine ve Sağlık Bakanlığı’na geçen arkadaşlarımız mevcuttur. Bunlardan bir kısmı geçmişte, bir kısmı halen müsteşar, müsteşar yardımcısı ve genel müdür düzeyinde görevlerde bulunmuşlardır. Bu arkadaşlarımızın da yakın desteğini alacağımızdan şüphemiz yoktur.
Güzel Sanatlar ve BESYO alanlarına ağırlık vereceğiz
Iğdır Üniversitesi’ni ülkemizdeki eski ve köklü üniversitelerle her alanda yarıştırmak mümkün değildir. Ancak belli temalara ağırlık vererek, “tematik üniversite” olmaya çalışmamız gerekmektedir. Bu bağlamda, Iğdır ilinin sosyal ve coğrafi özelliklerine uygun olarak Tıp ve Sağlık Bilimleri, Ziraat, İlahiyat, Güzel Sanatlar ve BESYO alanlarına ağırlık vereceğiz.
Iğdır ili için İlahiyat Fakültesinin geliştirilmesi elzemdir
Birkaç mezhep ve birkaç ırkın bir arada ve kardeşçe yaşadığı Iğdır ilimiz ve çevresinde bu kardeşliğimizi bozmak isteyen ve aramızda husumet çıkarmak isteyen çevreler bulunmaktadır. Bu kötü niyetli gayretleri boşa çıkaracak en önemli faktör, bu farklıları bir arada tutarak kardeşçe yaşatan, böylece adeta tutkal ve çimento görevini icra eden yüce dinimizdir. Bu nedenle Iğdır ili için İlahiyat Fakültesinin geliştirilmesi elzemdir.
Iğdır ilimizde ziraat de kuşkusuz çok önemlidir. Geniş ve düz ovalara sahip Iğdır ilimizde, sahip olduğu iklim sayesinde bölgede yetiştirilemeyen birçok bahçe ve tarla bitkisi yetiştirilebilmekte, aynı yıl içeresinde yılda iki hatta üç ürün alınabilmesi mümkün olmaktadır. Bu nedenle Ziraat Fakültesi de daha güçlü bir yapıya kavuşturulmalı, yeni uygulama alanları tahsis edilmeli ve araştırma imkânları artırılmalıdır.
Iğdır Üniversitesinin diğer bir hedefi, Güzel Sanatlar Fakültesini geliştirmek olmalıdır. Çünkü, Iğdır’a komşu Nahcivan ve Azerbaycan ile diğer Orta Asya ülkelerinde bu alanda yetişmiş pek çok akademisyen bulunmakta olup, özellikle Azerbaycan oldukça ileri bir noktadadır. Hem Iğdır Üniversitesinin Azerbaycan’la olan ilişkilerini artırmak hem de orada bulunan bu öğretim üyesi potansiyelinden yararlanarak, gelişmiş ve kendinden söz ettiren bir Güzel Sanatlar Fakültesi ortaya çıkarmak mümkündür.
Iğdır için önem arz eden diğer bir alan da BESYO’dur. Çünkü ferdi spor alanlarında Iğdır oldukça başarılıdır. Bu alanlarda kendini geliştirmek isteyen pek çok gencimiz bulunmaktadır. Nitekim boks, king-boks gibi bireysel sporlarda Avrupa şampiyonu olan, yeterince desteklense Dünya şampiyonu olabilecek gençler bulunmaktadır.
Iğdır için çok önemli olan hayvancılık konusu da aklımızdadır. Hayvancılıkla geçimini temin eden halkımıza ve bu sektöre ciddi yatırım yapmış bulunan esnafımıza hizmet edecek “hayvan hastanesi”nin yapımı devam etmektedir. En kısa sürede tamamlanıp, yeterli personel ve teçhizat ile donatılarak halkımızın hizmetine sunulacaktır.
Adil ve şeffaf bir yönetim
Öncelikle adil ve şeffaf bir yönetim anlayışını hakim kılmak ve yukarıda bir kısmını zikrettiğimiz projelerimizi hayata geçirmek için başta öğretim üyesi arkadaşlarımız olmak üzere, basınımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve tüm Iğdır halkından kıymetli desteklerini bekliyorum.”
Van Yüzüncüyıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Kara Iğdır Üniversitesi Rektörlüğüne aday olduğunu açıkladı.
Granada Resturant Kafede yerel ve ulusal basın mensuplarıyla iftar yemeğinde bir araya gelen Prof. Dr. Mehmet Kara, proje ve hedeflerini anlattı. Aslen Ispartalı olan Prof. Dr. Kara, 2004 yılından beri Van Yüzüncüyıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilimdalında hizmet veriyor.
Prof. Dr. Kara, basına yaptığı açıklamada proje ve hedefleri hakkında şunları söyledi: “Iğdır Üniversitesi’ni bulunduğu noktadan daha ileriye taşımak azim ve gayreti ile yeni dönem Rektörlük seçimlerinde aday olmaya karar verdim. Sekiz yıl önce kurulmuş olan üniversitemiz büyük yol kat etmiş, yeni kampüsüne taşınmıştır. Bununla birlikte halen çok eksikleri vardır. Amacımız bu eksiklikleri en kısa sürede tamamlamak, yeni projelerimizi hayata geçirmek ve eğer varsa, yanlışları düzeltmektir. Aday tanıtım broşürümde, hakkımda kısa bilgi ile birlikte özellikle akademik ve idari personel hakkında düşündüğümüz projeler yer almaktadır. Bunlara ek olarak, siz değerli basın mensupları aracılığıyla Iğdır ve çevresinde yaşayan halkımızı yakından ilgilendiren aşağıdaki düşünce ve projelerimi de kamuoyunun takdirlerine arz ederim.
Iğdır ilimize, komşu il ve ilçelere ve komşu ülkelere hizmet amacıyla, en önemli projelerimizden ikisi Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin açılmasıdır. Ancak, bu konuda aşılması gereken bazı kriterler vardır. Toplam il nüfusu 500 binden az olan illerde Tıp Fakültesi açılması uygun görülmemektedir. Tıp Fakültesi bulunmayan illerde, Diş Hekimliği Fakültesi açılmasına da yine YÖK çok sıcak bakmamaktadır. Çünkü, bu fakülteler özellikle Fizyoloji, Anatomi gibi temel bilimlerdeki öğretim üyesi ihtiyacını Tıp Fakültelerinden karşılamaktadırlar. Kısaca, öncelikle tıp fakültesinin açılması önem arz etmektedir.
Bu olumsuz faktörlere rağmen Iğdır’ın bazı pozitif ayrıcalıkları bulunmaktadır. Üç ülke ile sınırı olan tek ilimizdir. Dolayısıyla sadece Iğdır’a değil komşu ülkelere de hizmet vereceği için nüfus kriterinde bir ayrıcalık yapılabilir. Ayrıca 120 binden fazla nüfusu olan Doğubayazıt ilçemiz her ne kadar Ağrı’ya bağlı olsa da, Iğdır’a 50 km gibi çok yakın mesafede olması nedeniyle, Iğdır nüfusu içinde değerlendirmek gerekir. Doğubayazıt’ın bağlı olduğu Ağrı ilimizde de Tıp Fakültesi bulunmadığı için buradan da Iğdır’a hasta gelecektir. Çünkü Ağrı ilinin, Tıp Fakültesi bulunan üç il olan Erzurum, Kars ve Van’a uzaklığı, Iğdır’dan daha fazladır.
Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin açılması hayal olmaktan çıkacak
Bütün bu artı özellikler devletimizin ilgili kurumlarına iyi anlatılabilirse, Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin açılması hayal olmaktan çıkacak, imkansız olmadığı görülecektir.
Bu ay içinde yayınlanan 16 Haziran 2016 tarihli bir yönetmeliğe göre, toplam il nüfusu 750 000’in altındaki illerde Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile Tıp Fakültelerinin birlikte hizmet vermesi zorunlu hale gelmiştir. Bu nedenle, Tıp Fakültesi izni alınabilirse, hastane konusunda ciddi bir sıkıntı yaşanmayacak; kısa vadede yeni hastane yapımına gerek kalmaksızın mevcut devlet hastanesi kullanılabilecektir. Zaman içinde ihtiyaca uygun şekilde ek birimler yapılabilir. Yukarıda açıklanan nüfusla ilgili gerekçelerle, hasta potansiyeli bakımından da bir yetersizlik olacağını düşünmüyorum. Geriye sadece personel, özellikle öğretim üyesi temini konusu kalmaktadır. Iğdır ilinin iklimi, doğası ve öğretim üyelerine ödenen “Geliştirme Ödeneği”nin en üst düzeyde olması gibi artıları nedeniyle bunda da ciddi bir sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. 21 yıllık Tıp Fakültesi öğretim üyeliği tecrübelerim ve tüm Türkiye’deki birçok öğretim üyesi ve sağlık personeli ile iyi ilişkilerim bu konuda ciddi destek olacaktır. Van Tıp Fakültesi’nde uzun yıllar birlikte görev yaptığımız, ancak daha sonra Van’dan ayrılıp ülkemizin bir çok üniversitesine ve Sağlık Bakanlığı’na geçen arkadaşlarımız mevcuttur. Bunlardan bir kısmı geçmişte, bir kısmı halen müsteşar, müsteşar yardımcısı ve genel müdür düzeyinde görevlerde bulunmuşlardır. Bu arkadaşlarımızın da yakın desteğini alacağımızdan şüphemiz yoktur.
Güzel Sanatlar ve BESYO alanlarına ağırlık vereceğiz
Iğdır Üniversitesi’ni ülkemizdeki eski ve köklü üniversitelerle her alanda yarıştırmak mümkün değildir. Ancak belli temalara ağırlık vererek, “tematik üniversite” olmaya çalışmamız gerekmektedir. Bu bağlamda, Iğdır ilinin sosyal ve coğrafi özelliklerine uygun olarak Tıp ve Sağlık Bilimleri, Ziraat, İlahiyat, Güzel Sanatlar ve BESYO alanlarına ağırlık vereceğiz.
Iğdır ili için İlahiyat Fakültesinin geliştirilmesi elzemdir
Birkaç mezhep ve birkaç ırkın bir arada ve kardeşçe yaşadığı Iğdır ilimiz ve çevresinde bu kardeşliğimizi bozmak isteyen ve aramızda husumet çıkarmak isteyen çevreler bulunmaktadır. Bu kötü niyetli gayretleri boşa çıkaracak en önemli faktör, bu farklıları bir arada tutarak kardeşçe yaşatan, böylece adeta tutkal ve çimento görevini icra eden yüce dinimizdir. Bu nedenle Iğdır ili için İlahiyat Fakültesinin geliştirilmesi elzemdir.
Iğdır ilimizde ziraat de kuşkusuz çok önemlidir. Geniş ve düz ovalara sahip Iğdır ilimizde, sahip olduğu iklim sayesinde bölgede yetiştirilemeyen birçok bahçe ve tarla bitkisi yetiştirilebilmekte, aynı yıl içeresinde yılda iki hatta üç ürün alınabilmesi mümkün olmaktadır. Bu nedenle Ziraat Fakültesi de daha güçlü bir yapıya kavuşturulmalı, yeni uygulama alanları tahsis edilmeli ve araştırma imkânları artırılmalıdır.
Iğdır Üniversitesinin diğer bir hedefi, Güzel Sanatlar Fakültesini geliştirmek olmalıdır. Çünkü, Iğdır’a komşu Nahcivan ve Azerbaycan ile diğer Orta Asya ülkelerinde bu alanda yetişmiş pek çok akademisyen bulunmakta olup, özellikle Azerbaycan oldukça ileri bir noktadadır. Hem Iğdır Üniversitesinin Azerbaycan’la olan ilişkilerini artırmak hem de orada bulunan bu öğretim üyesi potansiyelinden yararlanarak, gelişmiş ve kendinden söz ettiren bir Güzel Sanatlar Fakültesi ortaya çıkarmak mümkündür.
Iğdır için önem arz eden diğer bir alan da BESYO’dur. Çünkü ferdi spor alanlarında Iğdır oldukça başarılıdır. Bu alanlarda kendini geliştirmek isteyen pek çok gencimiz bulunmaktadır. Nitekim boks, king-boks gibi bireysel sporlarda Avrupa şampiyonu olan, yeterince desteklense Dünya şampiyonu olabilecek gençler bulunmaktadır.
Iğdır için çok önemli olan hayvancılık konusu da aklımızdadır. Hayvancılıkla geçimini temin eden halkımıza ve bu sektöre ciddi yatırım yapmış bulunan esnafımıza hizmet edecek “hayvan hastanesi”nin yapımı devam etmektedir. En kısa sürede tamamlanıp, yeterli personel ve teçhizat ile donatılarak halkımızın hizmetine sunulacaktır.
Adil ve şeffaf bir yönetim
Öncelikle adil ve şeffaf bir yönetim anlayışını hakim kılmak ve yukarıda bir kısmını zikrettiğimiz projelerimizi hayata geçirmek için başta öğretim üyesi arkadaşlarımız olmak üzere, basınımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve tüm Iğdır halkından kıymetli desteklerini bekliyorum.”
