Soğuk havalarda vatandaşların içini ısıtan bu geleneksel lezzet, kentin hemen her köşesinde kendine has kokusuyla dikkat çekiyor. Isparta’nın tanıdık simalarından Mehmet Çetinkaya, yıllardır sokak sokak dolaşarak salep satarak geçimini sağlıyor.
Uzun yıllardır bu işi yaptığını belirten Çetinkaya, hem mesleğini hem de insanlarla kurduğu bağı çok sevdiğini söylüyor:
“Ben yıllardır Isparta sokaklarında salep satıyorum. Kış ayları geldi mi tezgâhımı kurar, sabahın erken saatlerinden itibaren sokaklarda olurum. İnsanlar sıcak saleplerini alıp içlerini ısıtınca yüzlerindeki memnuniyet bana yetiyor. Mesleğimden de çok mutluyum.” dedi.
Kış aylarının vazgeçilmezi olan salebin, özellikle akşam saatlerinde yoğun ilgi gördüğünü dile getiren Çetinkaya, “Hava soğudukça işlerimiz açılıyor. Vatandaşlar sıcak salep içmeden evine gitmiyor. Hele yağmurlu ya da karlı günlerde, salebin değeri bir başka oluyor.” ifadelerini kullandı.
Doğal salep tozundan özenle hazırladığı içeceğiyle çevresinde güven kazandığını belirten Çetinkaya, hijyene ve lezzete büyük önem verdiğini vurguladı:
“Her sabah taze sütle salebimi hazırlarım. Ne fazla şeker koyarım ne de katkı. Yıllardır aynı şekilde yaparım, müşterilerim de bunu bilir. Isparta halkı doğal ve kaliteli olanı seviyor.”
Sıcak saleplerin dumanı tüterken, Çetinkaya’nın tezgâhı soğuk kış günlerinde vatandaşların uğrak noktalarından biri haline gelmiş durumda. Salep kokusunun Isparta sokaklarını sarması, hem nostaljik bir atmosfer yaratıyor hem de kış akşamlarına samimi bir sıcaklık katıyor.
Çetinkaya, son olarak şunları söyledi:
“Bu işi yapmak beni hem mutlu ediyor hem de insanlarla iç içe olma fırsatı veriyor. Soğukta sıcak bir içecekle insanları gülümsetebilmek, benim için dünyanın en güzel kazancı.”





