Başkan Başdeğirmen, su kaçaklarının gerekli tamiratların yapılmasıyla azaldığını belirterek, "Biz göreve geldiğimizde, evlerden değil, çatlak borulardan çok fazla su kaybı oluyordu. Boru patlamalarının ardından su kayıpları meydana geliyordu. Arıtmadan çıkan su 10 ton iken, şebekeye baktığımızda bu miktarın 8 ton olarak kesildiğini görüyorduk. Bu 2 ton su, çatlaklardan dolayı kayboluyordu. Bu yüzden meydana gelen patlamanın bulunduğu sokakta 100 metreye kadar boru değişimi yaptık. Şehrimizde kaçak su kullanımına meyilli çok fazla vatandaşımız yok." dedi.
Sebil uygulamasının kesilmesiyle ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Başdeğirmen, şunları söyledi: "Göreve geldiğimizde, vatandaşlar çeşme yaptırmak için başvuruyorlardı. Örneğin, bir vatandaş babasının adına çeşme yaptırmak istiyor. Suyun aboneliğini alacak mısınız? diye soruyoruz. Sorunca vatandaş geri çekiliyor. Sebil, suyun ücretini ödeyerek, vatandaşa ücretsiz su vermektir. 3-5 bin lira verip üzerine babanızın adını yazılı mermer yaptırmak değildir. Gelen vatandaş sadece mermeri yaptıyor. Eğer babanızın hayrına bir iş yapacaksanız suyun ücretini ödemeniz gerekir. Hayır budur. Suyu ödeyen belediye, parayı ödeyen de belediye oluyor.
Sadece asri Mezarlığa 180 tane bu şekilde çeşme yapılmış. Çeşmeye babasının veya annesinin adını yazmış, ruhuna Fatiha demiş. Allah kabul etsin. Ancak mermere mi Fatiha, suya hayır yaptığı için mi Fatiha anlamadık. Çeşmeyi yapan vatandaş ama suyu ödeyen belediye, parayı ödeyen de belediye oluyor. Bu uygulamayı kestik. Aboneliği olursa, istediği yere istediği çeşmeyi yaptırır. Burada önemli olan suyun parasını ödemesidir." ifadelerini kullandı.
